Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 19

lütfeylemek * Lütfetmek. lütuf * Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet. lütuf dilemek * yardım istemek. lütufkâr * İyiliksever, kibar. lütufkârane * İyilikle davranarak. lütufkârlık * Lütufkâr olma durumu. lüzucet * Yapışkanlık, yapışkan olma durumu.* Yapışıp uzayan şeyin durumu. lüzucî * Yapışkan. lüzum * Gerek, gereklik, gereklilik, icap. lüzum görmek (veya […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 17

lopur lopur * Lopur sesi çıkararak. lor * Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir. lorentiyum * Atom numarası103 olan, 1961 ‘de Berkeley’de kaliforniyum atomlarının bor çekirdekleriylebombardımanından elde edilen yapma element. KısaltmasıLr (eskiden Lw). lort * İngitere’de babadan oğula veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soylulukunvanı.* Lortlar Kamarasıüyesi.* Çok zengin […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 18

lûtî * Lût kavminin sapık davranışlarınıhuy edinen, kulampara, oğlancı. lûtr * Su samuru.* Su samurundan elde edilen post.* Bu posttan yapılmışolan. -lü * Bkz. -lı/ -li. Lübnanlı * Lübnan halkından olan kimse. lüfer * Hanigillerden, eti beyaz, tadı güzel, gövdesi pullu bir balık (Temnodon saltator). Lüfer, büyüklüğüne göresırasıyla şu adlarıalır: Defneyaprağı, çinakop, sarıkanat, lüfer, sırtıkara, […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 15

livar * Avlanan balıklarıcanlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüşsepet.* İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmışhavuz. livarlı * Livarı olan. livarlıtekne * Avlanan balıklarıcanlısaklamak için denizde bağlantılı bölümleri olan gemi. liyakat * Lâyık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim.* Yeterlilik, kifayet. liyakat göstermek * başarmak. liyakat sahibi * Başarılı, erdemli, yetenekli. liyakatli * Liyakati olan, […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 16

lokantacı * Lokanta işleten kimse. lokantacılık * Lokanta işletme işi. lokantalı * Lokantası olan. lokatif * İsim hâllerinden bulunma durumu, -de hâli. lokavt * İşverenin işçileri topluca işten uzaklaştırma veya işten çıkarma kararı. lokma * Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum.* Mayalıhamuru yuvarlak lokmalar durumunda kızgın yağa döküp kızarttıktan sonra şerbete atarak yapılanbir […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 13

likit * Sıvı, akışkan.* Kullanılmasıhemen mümkün olan para. likorinoz * Balıkların iste kurutularak yapılan pastırması. likör * Meyve, alkol, esans karışımıyla yapılan şekerli içki. likör bardağı * Likör ikram edilen küçük, ince ve zarif cam bardak. limaki * Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe. liman * Gemilerin barınarak yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine uygun kuruluşları olan […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 14

linet * Sürgün. linin * Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağbiçimindeki ipliksi yapıya verilen ad. link * Atın eşkin yürüyüşü. link * İletişim dizgesi birliği. linolyum * Yer döşemesi olarak kullanılan, üzeri keten yağıve mantar tozuyla kaplanmışjüt bezi, muşamba. linotip * Basım evinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi. linyit […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 10

lekesiz * Lekesi olmayan, tertemiz.* Namuslu. leksikbirim * Sözlük birimi. leksikograf * Sözlük yazarı, sözlükçü. leksikografi * Sözlük yazarlığı; sözlük bilgisi. leksikolog * Sözlük bilimci. leksikoloji * Sözlük bilimi. lektör * (üniversitede) Okutman.* Yayın evlerinde yayınlanmasıdüşünülen eserleri inceleyerek değerlendiren okuyucu. lektörlük * Okutmanlık. lemis * El ile dokunarak duyma, bir şeye el ile dokunma. lenduha […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 11

levazımat * Gerekenler, lâzım olan şeyler.* Askerî araç gereçlerin tümü. levazımatçı * Levazımat satan veya alan kimse.* Öleni gömmek için gerekli malzemeyi satan kimse. levazımcı * Levazım sınıfından olan kimse. levazımcılık * Levazımcının görevi. levendane * Levende yakışır biçimde, yakışıklıve gösterişli bir tarzda. levent * Osmanlıdonanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı.* Boylu boslu, yakışıklı(kimse).* […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 12

lığlanma * Lığlanmak işi. lığlanmak * Üstünde lığbirikmek. lığlı * Lığdan oluşmuşveya üzerinde lığbirikmiş. -lık / -lik, -luk / -lük * İsimden isim türeten ek.* Yer isimleri yapar: Odun-luk, kömür-lük, vişne-lik vb.* Alet isimleri yapar.* Soyut isimler kurar.* Sıfatlar türetir. lıkır * Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığıses. lıkır lıkır * (kaptaki sıvı) Akarken lık lık […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 9

leffüneşir * Birkaç adı bir sözün başında söyledikten sonra bunların sıfat veya fiillerini daha aşağıda sıralama. legal * Kanunî, yasal, meşru. legalleşme * Legalleşmek işi veya durumu. legalleşmek * Legal, yasal duruma gelmek. legato * Bir parçanın notalarının, ara vermeden birbirine bağlanarak söyleneceğini veya çalınacağınıanlatır. legorn * Yumurta verimi çok, genellikle beyaz tüylü bir tavuk […]

Kategoriler
L SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük L Sayfa 7

lâterit * Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızıveya kahverengiye çalan kırmızırenkli, demir oksit vealüminyum bakımından zengin toprak. lâteritli * Özünde lâterit bulunduran. lâterna * Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir tür org. lâternacı * Lâterna yapan, satan veya çalan kimse. lâtif * Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan. lâtifçe * Lâtif olarak, hoş. lâtife * […]