Bil Musa – 4 Am İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

When we were together
– Birlikte olduğumuz zaman
I love our exchange of jokes
– Şaka alışverişimizi seviyorum.
What hurts the most about being alone
– Yalnız olmanın en çok neyi acıtıyor
I really hate laughing on my own
– Kendi başıma gülmekten nefret ediyorum.
‘Cause we used to laugh and laugh and laugh
– Çünkü eskiden gülerdik, gülerdik ve gülerdik
Can I have those memories back
– O anıları geri alabilir miyim
I accepted that I’m not her destination
– Onun gideceği yer olmadığımı kabul ettim.
But part of the journey, part of the preparation
– Ama yolculuğun bir parçası, hazırlığın bir parçası

4 AM, 4 AM
– SABAH 4, SABAH 4
What a beautiful morning
– Ne güzel bir sabah
What a beautiful sight
– Ne güzel bir manzara
To look in the glass and see yourself crying
– Bardağa bakıp kendini ağlarken görmek
4 AM, 4 AM
– SABAH 4, SABAH 4
What a beautiful morning
– Ne güzel bir sabah
What a beautiful view
– Ne güzel bir manzara
To look in the mirror and only see half of what’s left of you
– Aynaya bakıp senden geriye kalanların sadece yarısını görmek için

I woke up again last night
– Dün gece yine uyandım.
And try to reach out to her
– Ve ona ulaşmaya çalış
I’m sorry I raised my voice
– Sesimi yükselttiğim için özür dilerim
I’m sorry I made you think I’m a liar
– Yalancı olduğumu düşündürdüğüm için özür dilerim.
The fire in me that burn for you
– Senin için yanan içimdeki ateş
Changed after what we’d went through
– Yaşadıklarımızdan sonra değişti.
And now the fire feels like hell (now the fire feels like hell)
– Ve şimdi ateş cehennem gibi hissediyor (şimdi ateş cehennem gibi hissediyor)
I miss you so, I miss your smile
– Seni çok özledim, gülüşünü özledim

4 AM, 4 AM
– SABAH 4, SABAH 4
What a beautiful morning
– Ne güzel bir sabah
What a beautiful sight
– Ne güzel bir manzara
To look in the glass and see yourself crying
– Bardağa bakıp kendini ağlarken görmek
4 AM, 4 AM
– SABAH 4, SABAH 4
What a beautiful morning
– Ne güzel bir sabah
What a beautiful view
– Ne güzel bir manzara
To look in the mirror and only see half of what’s left of you
– Aynaya bakıp senden geriye kalanların sadece yarısını görmek için
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?

How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?
How do I let you go?
– Gitmene nasıl izin vereceğim?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın