Common & John Legend – Glory İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

One day when the glory comes
– Bir gün zafer geldiğinde
It will be ours, it will be ours
– Bizim olacak, bizim olacak
O-oh, one day when the war is won
– Bir gün savaş kazanıldığında
We will be sure, we will be sure
– Emin olacağız, emin olacağız
O-oh, glory (Glory, glory)
– O-oh, şan (Şan, şan)
O-oh (Glory, glory)
– O-oh (Şan, şan)

Hands to the Heavens, no man, no weapon
– Eller Göğe, adam yok, silah yok
Formed against, yes glory is destined
– Karşı kuruldu, evet zafer kaderinde var
Every day women and men become legends
– Her gün kadınlar ve erkekler efsane oluyor
Sins that go against our skin become blessings
– Tenimize ters düşen günahlar nimetlere dönüşür
The movement is a rhythm to us
– Hareket bizim için bir ritimdir
Freedom is like religion to us
– Özgürlük bizim için din gibidir
Justice is juxtapositionin’ us
– Adalet juxtapositionin olduğunu bize
Justice for all just ain’t specific enough
– Herkes için adalet yeterince spesifik değil
One son died, his spirit is revisitin’ us
– Bir oğlu öldü, ruhu bizi tekrar ziyaret ediyor.
Truant livin’, livin’ in us, resistance is us
– Okul kaçağı yaşıyor, içimizde yaşıyor, direniş biziz
That’s why Rosa sat on the bus
– Rosa bu yüzden otobüse bindi.
That’s why we walk through Ferguson with our hands up
– Bu yüzden Ferguson’dan ellerimiz yukarıdayken geçiyoruz.
When it go down we woman and man up
– Aşağı indiğinde kadın ve erkek yükseliriz.
They say, “Stay down”, and we stand up
– Diyorlar ki, “Kal” ve ayağa kalkıyoruz
Shots, we on the ground, the camera panned up
– Çekimler, yere düştük, kamera yukarı kaydırıldı
King pointed to the mountain top and we ran up
– Kral dağın tepesine işaret etti ve yukarı koştuk

One day when the glory comes
– Bir gün zafer geldiğinde
It will be ours, it will be ours
– Bizim olacak, bizim olacak
O-oh, one day when the war is won
– Bir gün savaş kazanıldığında
We will be sure, we will be sure
– Emin olacağız, emin olacağız
O-oh, glory (Glory, glory)
– O-oh, şan (Şan, şan)
O-oh (Glory, glory)
– O-oh (Şan, şan)

Now the war is not over, victory isn’t won
– Şimdi savaş bitmedi, zafer kazanılmadı
But we’ll fight on to the finish, and when it’s all done
– Ama sonuna kadar savaşacağız ve her şey bittiğinde
We’ll cry glory (Glory), oh glory (Glory)
– Ağlayacağız zafer (Zafer), oh zafer (Zafer)
O-oh (Glory, glory)
– O-oh (Şan, şan)
We’ll cry glory, oh glory (Glory, glory)
– Ağlayacağız zafer, oh zafer (Zafer, zafer)
O-oh (Glory, glory)
– O-oh (Şan, şan)

Selma’s now for every man, woman and child
– Selma artık her erkek, kadın ve çocuk için
Even Jesus got his crown in front of a crowd
– İsa bile kalabalığın önünde tacını aldı.
They marched with the torch, we gon’ run with it now
– Meşaleyle yürüdüler, şimdi onunla koşacağız.
Never look back, we done gone hundreds of miles
– Asla arkana bakma, yüzlerce kilometre yol kat ettik.
From dark roads, he rose, to become a hero
– Karanlık yollardan, bir kahraman olmak için yükseldi
Facin’ the league of justice, his power was the people
– Adalet birliği karşısında, onun gücü halktı.
Enemy is lethal, a king became regal
– Düşman ölümcül, bir kral muhteşem oldu
Saw the face of Jim Crow under a bald eagle
– Kel bir kartalın altında Jim Crow’un yüzünü gördüm.
The biggest weapon is to stay peaceful
– En büyük silah huzurlu kalmaktır
We sing, our music is the cuts that we bleed through
– Şarkı söyleriz, müziğimiz kanadığımız kesiklerdir.
Somewhere in the dream, we had an epiphany
– Bir yerde rüyamda, çok önemli bir şey vardı
Now we right the wrongs in history
– Şimdi tarihteki yanlışları düzeltiyoruz.
No one can win the war individually
– Savaşı tek tek kimse kazanamaz.
It takes the wisdom of the elders and young people’s energy
– Yaşlıların ve gençlerin enerjisinin bilgeliğini alır
Welcome to the story we call victory
– Zafer dediğimiz hikayeye hoş geldiniz
The comin’ of the Lord, my eyes have seen the glory
– Rab’bin gelişi, gözlerim görkemi gördü

One day when the glory comes
– Bir gün zafer geldiğinde
It will be ours, it will be ours
– Bizim olacak, bizim olacak
O-oh, one day when the war is won
– Bir gün savaş kazanıldığında
We will be sure, we will be sure
– Emin olacağız, emin olacağız
O-oh, glory (Glory, glory)
– O-oh, şan (Şan, şan)
O-oh (Glory, glory)
– O-oh (Şan, şan)
O-oh, glory (Glory, glory)
– O-oh, şan (Şan, şan)
Hey! (Glory, glory)
– Hey! (Şan, şöhret)

When the war is won, when it’s all said and done
– Savaş kazanıldığında, her şey söylendiğinde ve bittiğinde
We’ll cry glory (Glory, glory)
– Ağlayacağız zafer (Zafer, zafer)
O-oh (Glory, glory)
– O-oh (Şan, şan)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın