Damien Rice – Chandelier İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Party girls don’t get hurt
– Parti kızları zarar görmez
Can’t feel anything, when will I learn?
– Hiçbir şey hissedemiyorum, ne zaman öğreneceğim?
I push it down, I push it down
– Aşağı itiyorum, aşağı itiyorum
I’m the one “for a good time call”
– Ben bir “iyi bir zaman çağrı için”
Phone’s blowin’ up, ringin’ my doorbell
– Telefon çalıyor, kapı zilimi çalıyor
I feel the love, I feel the love
– Aşkı hissediyorum, aşkı hissediyorum

1, 2, 3, – 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3, – 1, 2, 3, iç
1, 2, 3 – 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3 – 1, 2, 3, iç
1, 2, 3 – 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3 – 1, 2, 3, iç
Throw ’em back, till I lose count
– Sayana kadar onları geri at.

I’m gonna swing from the chandelier, the chandelier
– Avize, avize gelen bir tur atacağım
I’m gonna live like tomorrow doesn’t exist, like it doesn’t exist
– Yarın diye bir şey yok, sevmiyor gibi yaşayacak öyle biri yok bence

Sun’s up, I’m a mess
– Güneş doğuyor, ben bir karmaşayım
Gotta get out now, gotta run from this
– Şimdi çıkmalıyım, bundan kaçmalıyım.
Here comes the shame, here comes the shame
– İşte utanç geliyor, işte utanç geliyor

1, 2, 3 -1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3 -1, 2, 3, iç
1, 2, 3 – 1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3 – 1, 2, 3, iç
1, 2, 3 -1, 2, 3, drink
– 1, 2, 3 -1, 2, 3, iç
Throw ’em back till I lose count
– Sayana kadar onları geri at.

I, I wanna swing from the chandelier, from the chandelier
– Ben, avizeden sallanmak istiyorum, avizeden
I’m gonna live like tomorrow doesn’t exist, like it doesn’t exist
– Yarın diye bir şey yok, sevmiyor gibi yaşayacak öyle biri yok bence
I’m gonna fly like a bird from the night, feel my tears as they dry
– Geceden bir kuş gibi uçacağım, gözyaşlarımı kuruturken hissedeceğim
I wanna swing from the chandelier, the chandelier
– Avizeden sallanmak istiyorum, avizeden

But I’m holding on for dear life
– Ama hayata tutunur gibi oldum
Won’t look down, won’t open my eyes
– Aşağı bakmayacak, gözlerimi açmayacak
I keep my glass full until morning light
– Sabah ışığına kadar bardağımı dolu tutuyorum.
‘Cause I’m just holding on for tonight
– Çünkü bu geceye dayanıyorum.
Help me, I’m holding on for dear life
– Bana yardım et, sevgili hayatım için tutuyorum
Won’t look down, won’t open my eyes
– Aşağı bakmayacak, gözlerimi açmayacak
I keep my glass full until morning light
– Sabah ışığına kadar bardağımı dolu tutuyorum.
‘Cause I’m just holding on for tonight
– Çünkü bu geceye dayanıyorum.

On for tonight
– Bu gece için
‘Cause I’m just holding on for tonight
– Çünkü bu geceye dayanıyorum.
Oh, I’m just holding on for tonight
– Oh, sadece bu geceye dayanıyorum.
Oh, I’m just holding on for tonight
– Oh, sadece bu geceye dayanıyorum.
On for tonight, on for tonight
– Bu gece için, bu gece için
Yes, I’m just holding on for tonight
– Evet, sadece bu geceye dayanıyorum.
Oh, I’m just holding on for tonight
– Oh, sadece bu geceye dayanıyorum.
On for tonight, on for tonight
– Bu gece için, bu gece için




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın