Damien Rice & Lisa Hannigan – Unplayed Piano (Chris Lord-Alge Mix) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Come and see me
– Gel ve beni gör
Sing me to sleep
– Uyu bana şarkı söyle
Come and free me
– Gel ve beni serbest bırak
Hold me if I need to weep
– Ağlamam gerekirse sarıl bana
Maybe it’s not the season
– Belki de sezon değildir.
Maybe it’s not the year
– Belki de o yıl değil
Maybe there’s no good reason
– Belki de iyi bir sebep yoktur.
Why I’m locked up inside
– Neden içeride kilitli kaldım
Just cause they wanna hide me
– Çünkü beni saklamak istiyorlar.
The moon goes bright
– Ay parlıyor
The darker they make my night
– Gecemi ne kadar karanlık yaparlarsa
Unplayed pianos are often by a window
– Çalınmamış piyanolar genellikle bir pencerenin yanındadır
In a room where nobody loved goes
– Kimsenin sevmediği bir odada
She sits alone with her silent song
– Sessiz şarkısıyla yalnız oturuyor.
Somebody bring her home
– Biri onu eve getirsin.
Unplayed piano still holds a tune
– Çalınmamış piyano hala bir melodi tutuyor
Lock on the lid in a stale, stale room
– Bayat, bayat bir odada kapağı kilitleyin
Maybe it’s not that easy
– Belki de bu o kadar kolay değil
Or maybe it’s not that hard
– Ya da belki o kadar da zor değil
Maybe they could release me
– Belki beni serbest bırakabilirler.
Let the people decide
– Bırakın insanlar karar versin
I’ve got nothing to hide
– Saklayacak bir şeyim yok
I’ve done nothing wrong
– Ben yanlış bir şey yapmadım
So why have I been here so long?
– Peki neden bu kadar uzun zamandır buradayım?
Unplayed pianos are often by a window
– Çalınmamış piyanolar genellikle bir pencerenin yanındadır
In a room where nobody loved goes
– Kimsenin sevmediği bir odada
She sits alone with her silent song
– Sessiz şarkısıyla yalnız oturuyor.
Somebody bring her home
– Biri onu eve getirsin.
Unplayed pianos are often by a window
– Çalınmamış piyanolar genellikle bir pencerenin yanındadır
In a room where nobody loved goes
– Kimsenin sevmediği bir odada
She sits alone with her silent song
– Sessiz şarkısıyla yalnız oturuyor.
Somebody bring her home
– Biri onu eve getirsin.
Unplayed piano
– Oynanmamış piyano
Still holds a tune
– Hala bir melodi tutuyor
Years pass by
– Yıllar geçiyor
In the changing of the moon
– Ayın değişiminde




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın