Diho & Josef Bratan – Antonio Banderas Lehçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Syru baby, pow, pow
– Siru bebeğim, bakış açısı, bakış açısı

Pijany w szlafroku z butelką bociana (ej, ej!)
– Bir şişe leylek ile bornozda sarhoş (hey, hey!)
Hamburger i frytki, sześć butli szampana
– Hamburger ve patates kızartması, altı şişe şampanya
Jak przyszła umyta to będzie jebana
– Eğer yıkanmış olarak gelirse, sikişecek.
W kieszeniach pliki, room service zamawiam
– Ceplerimde dosyalar var, oda servisi sipariş ediyorum
Masz pakę więcej i weź wypierdalaj
– Hala çok paran var ve siktir olup git.
Spodnie w dół, majtki na bok, wjeżdża Josef
– Pantolonu indir, külotu kenara çek, Josef içeri giriyor
Fanka zajarana w chuj, ex pisze o pozew (ej!)
– Fan yandı, ex dava hakkında yazıyor (Eh!)
Miejska dżungla nie pomoże gra na czas
– Şehir ormanları zamanında oynamaya yardım etmeyecek
Goryl, Goryl wciągnie cię w las (hu!)
– Goril, Goril seni ormana sürükleyecek (hu!)

Najdroższe kurwy, w najtańszych hotelach
– En ucuz otellerdeki en pahalı fahişeler
Teraz jest z tobą a miałem ją nie raz
– Şimdi o seninle ve onu defalarca gördüm.
Ma dziarę nad dupą, żyć, nie umierać
– Kıçının üzerinde yaşamak için bir delik var, ölmek için değil
U mnie gitara, Antonio Banderas (ej!)
– Gitarım var Antonio Banderas (Hey!)

Cho tu do mnie, przecież widzę, że się ślinisz (ej!)
– Benim için burada ne var, seni salyalandığını görebiliyorum (Eh!)
Poprzecierana pizda, chciała goryla, się dziwi (ej!)
– Boğazın karşısında, bir goril istedim, merak ediyor (Eh!)
Cho tu do mnie, przecież widzę, że się ślinisz (ej!)
– Benim için burada ne var, seni salyalandığını görebiliyorum (Eh!)
Poprzecierana pizda, chciała goryla, się dziwi
– Poprzecierana kedi, goril istedi, şaşırdı

Cipy rozjebane jak na porodówce (hu, hu!)
– Hastanedeki gibi parçalanmış amcıklar (hu, hu!)
Dostała pałę jak na kartkówce (hu, hu, hu, hu!)
– Karttaki gibi bir yarrak aldı (hu, hu, hu, hu!)
Coś tam morda se na boku lipa, klient przyciął dziary (ej!)
– Orada bir şey kireç ağacının yanında donuyordu, müşteri deliği kesti (Eh!)
Kwota bez podatku, sikor, sakwa, okulary (hu!)
– Vergisiz tutar, sikor, çanta, gözlük (hu!)
Wbijam na recepcję pytam, czy miał go na oku (e!)
– Bekleme odasını çalıyorum, onu takip edip etmediğimi soruyorum (ah!)
Diho najebany zjebał z hotelu w szlafroku
– Diho siktir et otelden bornozla mahvoldu
Bo byłem pijany! (gdzie?)
– Çünkü sarhoştum! (nerede?)
W centrum Warszawy! (ej!)
– Varşova’nın merkezinde! (Hey!)

Najdroższe kurwy, w najtańszych hotelach
– En ucuz otellerdeki en pahalı fahişeler
Teraz jest z tobą a miałem ją nie raz
– Şimdi o seninle ve onu defalarca gördüm.
Ma dziarę nad dupą, żyć, nie umierać
– Kıçının üzerinde yaşamak için bir delik var, ölmek için değil
U mnie gitara, Antonio Banderas (ej!)
– Gitarım var Antonio Banderas (Hey!)

Cho tu do mnie, przecież widzę, że się ślinisz (ej!)
– Benim için burada ne var, seni salyalandığını görebiliyorum (Eh!)
Poprzecierana pizda, chciała goryla, się dziwi (ej!)
– Boğazın karşısında, bir goril istedim, merak ediyor (Eh!)
Cho tu do mnie, przecież widzę, że się ślinisz (ej!)
– Benim için burada ne var, seni salyalandığını görebiliyorum (Eh!)
Poprzecierana pizda, chciała goryla, się dziwi
– Poprzecierana kedi, goril istedi, şaşırdı




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın