Jane’s Addiction – Been Caught Stealing İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I been caught stealing, once, when I was five
– Bir keresinde beş yaşındayken hırsızlık yaparken yakalanmıştım.
I enjoy stealing, it’s just as simple as that
– Çalmaktan zevk alıyorum, bu kadar basit
Ah, well, it’s just a simple fact
– Ah, şey, sadece basit bir gerçektir
When I want something, man
– Bir şey istediğimde, adamım
I don’t wanna pay for it
– Bunun için para istemiyorum

Now I walk right through the door
– Şimdi kapıdan içeri giriyorum.
And I walk right through the door
– Ve kapıdan içeri giriyorum
Hey, all right
– Hey, pekala
If I get by
– Eğer başarırsam
It’s a-mine
– -Bir benimdir
Mine, all mine
– Benim, hepsi benim
Hey!
– Hey!

Yeah, my girl, she’s one too
– Evet, kızım, o da onlardan biri.
She gon’ get her a skirt
– Bir eteği almak gon’ o
Stick it under her shirt
– Onu gömlek altında sopa
She grabbed a razor for me
– Benim için ustura tuttu.
And she did it, just like that
– Ve o yaptı, aynen böyle
When she wants something, man
– Bir şey istediği zaman
She don’t wanna pay for it
– Bunun için para istemiyor

She walk right through the door
– Sağ kapıdan o
Walk right through the door
– Sağ kapıdan
Hey, all right
– Hey, pekala
If I get by
– Eğer başarırsam
It’s a-mine
– -Bir benimdir
Mine, all mine
– Benim, hepsi benim
Let’s go
– Hadi gidelim

La da-da-da-da-da-da-da-da
– La da-da-da-da-da-da-da-da
Da-da-da-da-da-da-da-da
– Da-da-da-da-da-da-da-da

La da-da-da-da-da-da-da-da
– La da-da-da-da-da-da-da-da
Da-da-da-da-da-da-da-da
– Da-da-da-da-da-da-da-da
Ah, ah, ah, oh
– Ah, ah, ah, ah

Sat around the pile
– Yığının etrafında oturdu
Sat and laughed
– Oturdu ve güldü
Sat and laughed and waved ’em into the air
– Oturdu ve güldü ve onları havaya salladı
And we, did it, just like that
– Ve biz, yaptık, aynen böyle
When we want something, man
– Bir şey istediğimizde dostum
We don’t wanna pay for it
– Bunun için para istemiyoruz

We walk right, through the door
– Doğru yürüyeceğiz, kapıdan
Walk right through the door
– Sağ kapıdan
Hey, all right
– Hey, pekala
If I get by
– Eğer başarırsam
It’s a…
– Bir şey…
Mine, mine-ah, mine-ah, mine-ah, mine, mine, mine-ah, mine
– Benim, benim-ah, benim-ah, benim-ah, benim, benim, benim-ah, benim
All mine, all mine
– Hepsi benim, hepsi benim

It’s a-mine
– -Bir benimdir