NF – 10 Feet Down (ft. Ruelle) Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

Yeah, I know the person in the mirror’s not a perfect one
– Evet, biliyorum aynadaki insan mükemmel değil.
I look at him every day and think he’s not enough
– Ona hergün bakarım ve yeterli olmadığını düşünürüm
My life’s a book that I don’t really like to open up
– Hayatım gerçekten açmayı sevmediğim bir kitap
I’m twenty-six, but I feel like I live in chapter one
– 26 yaşındayım, ama birinci kısımdaymış gibi hissediyorum
I skim through it, I’ve been through it, they laugh at us
– Bunu sıyırıp geçtim, bunun içerisindeyim, onlar bize gülüyor
You think it’s funny, yeah, laugh it up
– Bunun komik olduğunu düşünüyorsun, evet, gül o zaman
I always felt like no one listened to me, that’s how I grew up
– Her zaman kimse beni dinlemiyormuş gibi hissettim, bu nasıl büyüdüğüm şekil
Church is where I found God, but it’s also where I learned to judge
– Tanrı’yı bulabileceğim yer kilise ama orası aynı zamanda yargılamayı öğrendiğim yerde
Yeah, I had to learn there’s a difference between
– Evet, bunların arasındaki şeyi öğrenmem lazımdı


What you want, and what you really need
– Ne istiyorsun ve neye ihtiyacın var?
I’ve always been motivated by comments from people tellin’ me
– İnsanların bana yaptığı yorumlar ile motive oluyorum
Things they think I’ll never be, and then I become it, this is my everything
– Onların düşündüğü şey asla olmayacağım şey ve olursam, bu benim her şeyim
There’s so much that goes on in my head that people will never see
– Kafamda insanların göremiyeceği bir çok şey var
You probably be terrified of my memories, don’t lecture me
– Anılarımda korkmuş olabilirsiniz, anlatma bana
Let me be, let me see, let me breathe, how they remember me
– Olmama izin ver,görmeme izin ver, nefes almama izin ver, onlar beni nasıl hatırlıyor?
Doesn’t alter who I am as a person to take my energy, yeah
– Enerjimi alan insan gibi başkalaşmam
Hard days, cold nights
– Zor günler, soğuk geceler


Staring down at an empty cup like
– Boş bir fincan gibi dolmaya başlıyor
I’ma fill, I’ma fill it up
– Dolucam, dolup taşıcam
All day, all night
– Tüm gün, tüm gece
Ten feet down nearly my whole life
– Neredeyse hayatımda on kat aşağı
But I’ll be rising, rising up
– Ama yüksekleceğim, yükseleceğim
Cold nights
– Soğuk geceler
Yeah, my fans made me who I am, but they also deceived me
– Hayranlarım beni ben yaptı, ama beni kandırdılarda
I’ve been allowed to live life like I’m already grieving
– Hayatımı kederliymiş gibi yaşamama izin verdim


I’m at a table of lies, but don’t eat what they feed me
– Yalanların masasındayım, ama onların beni beslediği şeyi yemem
My hoodie over my face, so nobody can see me
– Kapüşonum yüzümü örtüyor, böylece onlar beni göremiyecek
I’m on a plane, ’bout to fly again
– Uçmak üzere olan bir uçaktayım
Looking out the window, take a moment to admire it
– Pencereden dışarıya bakıyorum, hayran olunası bir an
Wondering how high it is, wonder where the time has went
– Ne kadar yüksek olduğunu merak ediyorum, zamanın nereye gittiğini merak ediyorum
Then I shut the window and go back to feeling like I’m out my mind again, agh!
– Sonra pencereyi kapatıyorum ve beynimin dışındaymışım gibi hissetmeye devam ediyorum, ah!
Yeah, seems like we’re all trying to climb a ladder
– Evet sanırım hepimiz merdivene tırmanmaya çalışıyormuşuz gibi görünüyor


It’s crazy what we’ll do to climb it faster
– Buna hızlı tırmanmak için yapacağımız şeyler delice
It’s like we throw away the things in life that really matter
– Sanki hayattan bir şey fırlatmak gibiymiş gibi gerçek
Just so that we can make it to the top, and wonder what we’re even climbing after
– Sadece bunu zirve yapabiliriz, sonra merak ediyorum sonra neye yormaya tırmanıcaz
I know the feeling of feeling like everything you deal with will never change
– Hislerin hissini biliyorum, şey gibi uğraştığın şeyler asla değişmeyecek
That’s part of being a human, yeah 
– Bu insan olmanın bir parçası, evet
Life’s what you make of it, take it, embrace it, and take it, and savor it
– Hayat yaptığın şey, elde et, kucakla, ve elde et, ve tadını çıkar
Ain’t about what you did, it’s what you became from it, agh!
– Yaptığın hakkında değil, ne olduğun hakkında, ah!
Hard days, cold nights
– Zor günler, soğuk geceler
Staring down at an empty cup like
– Boş bir fincan gibi dolmaya başlıyor


I’ma fill, I’ma fill it up (Oh, yeah)
– Dolucam, dolup taşıcam (oh evet)
All day, all night
– Tüm gün, tüm gece
Ten feet down nearly my whole life
– Neredeyse hayatımda on kat aşağı
But I’ll be rising, rising up
– Ama yüksekleceğim, yükseleceğim
Cold nights
– Soğuk geceler
We all want what we never had
– Asla sahip olamayacağımız şeyleri istiyoruz
The good life doesn’t seem so bad
– İyi bir hayat kötü görünmüyor
The good life doesn’t seem so sad
– İyi bir hayat üzgün görünmüyor


Yeah, we all want what we never had, whoa
– Evet, hepimiz asla sahip olamayacağımız şeyleri istiyoruz, whoa
Hard days, cold nights
– Zor günler, soğuk geceler
Staring down at an empty cup like
– Boş bir fincan gibi dolmaya başlıyor
I’ma fill, I’ma fill it up
– Dolucam, dolup taşıcam
All day, all night
– Tüm gün, tüm gece
Ten feet down nearly my whole life
– Neredeyse hayatımda on kat aşağı
But I’ll be rising, rising up
– Ama yüksekleceğim, yükseleceğim


Cold nights
– Soğuk geceler
We all want what we never had
– Asla sahip olamayacağımız şeyleri istiyoruz
The good life doesn’t seem so bad
– İyi bir hayat kötü görünmüyor
The good life doesn’t seem so sad
– İyi bir hayat üzgün görünmüyor
Yeah, we all want what we never had
– Evet, hepimiz asla sahip olamayacağımız şeyleri istiyoruz
Hard days, cold nights
– Zor günler, soğuk geceler
Staring down at an empty cup like
– Boş bir fincan gibi dolmaya başlıyor


I’ma fill, I’ma fill it up
– Dolucam, dolup taşıcam
All day, all night
– Tüm gün, tüm gece
Ten feet down nearly my whole life
– Neredeyse hayatımda on kat aşağı
But I’ll be rising, rising up
– Ama yüksekleceğim, yükseleceğim
Cold nights, cold nights, long night
– Soğuk geceler, soğuk geceler, uzun geceler
Staring down at an empty cup like
– Boş bir fincan gibi dolmaya başlıyor
I’ma fill, I’ma fill it up
– Dolucam, dolup taşıcam
All night, all night
– Bütün gece, bütün gece


Ten feet down nearly my whole life
– Neredeyse hayatımda on kat aşağı
But I’ll be rising, rising up
– Ama yüksekleceğim, yükseleceğim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın