Noa Kirel – Thought About That İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I like the bed to myself and
– Yatağı kendime seviyorum ve
I like to hammer, no helpin’
– Çekiç gibi, hiçbir yardım
Don’t need nobody next to me
– Yanımda kimseye ihtiyacım yok
I love the space in the shower
– Duştaki alanı seviyorum.
Hang out with me for an hour
– Benimle bir saat takılmak
I bring myself down to my knees
– Kendimi dizlerimin üstüne çöktürüyorum.

There was a time I looked into the wrong eyes
– Bir zamanlar yanlış gözlere bakıyordum.
Now I realise
– Şimdi anladım
I was here all along
– Başından beri buradaydım.

You should have thought about that before you broke my heart
– Bunu kalbimi kırmadan önce düşünmeliydin.
Now you’re seeing me out not missing you at all
– Şimdi seni hiç özlemediğimi görüyorsun.
But you wish you could take it all back and damn, that must be hard
– Ama keşke hepsini geri alabilseydin ve lanet olsun, bu zor olmalı
Should have thought about that before you broke my heart, my heart, my heart
– Bunu kalbimi, kalbimi, kalbimi kırmadan önce düşünmeliydim.
Ah, did you think I’d hate dancing alone?
– Yalnız dans etmekten nefret edeceğimi mi sandın?
Ah, did you think I’d stay home?
– Ah, evde kalır mıyım sandın?
You should have thought about that before you broke my heart
– Bunu kalbimi kırmadan önce düşünmeliydin.
Now I won’t ever look back
– Şimdi asla geriye bakmayacağım.
You should’ve thought about that
– Düşünce düşünecektin bunu

This body drippin’ like diamonds
– Bu ceset elmas gibi damlıyor
I set ’em off like a siren
– Onları siren gibi çalıştırdım.
I always gotta stop and stare (stop and stare)
– Her zaman durup bakmalıyım (durup bakmalıyım)
They say no man is an island
– Hiç kimse bir ada değildir derler
But I do it all without trying (uh-oh)
– Ama hepsini denemeden yapıyorum (uh-oh)
A goddess no one can compare
– Kimsenin karşılaştıramayacağı bir tanrıça

There was a time I looked into the wrong eyes
– Bir zamanlar yanlış gözlere bakıyordum.
Now I realise
– Şimdi anladım
I was here all along
– Başından beri buradaydım.

You should have thought about that before you broke my heart
– Bunu kalbimi kırmadan önce düşünmeliydin.
Now you’re seeing me out not missing you at all
– Şimdi seni hiç özlemediğimi görüyorsun.
But you wish you could take it all back and damn, that must be hard
– Ama keşke hepsini geri alabilseydin ve lanet olsun, bu zor olmalı
Should have thought about that before you broke my heart, my heart, my heart
– Bunu kalbimi, kalbimi, kalbimi kırmadan önce düşünmeliydim.
Ah, did you think I’d hate dancing alone?
– Yalnız dans etmekten nefret edeceğimi mi sandın?
Ah, did you think I’d stay home?
– Ah, evde kalır mıyım sandın?
You should have thought about that before you broke my heart
– Bunu kalbimi kırmadan önce düşünmeliydin.
Now I won’t ever look back
– Şimdi asla geriye bakmayacağım.
You should’ve thought about that
– Düşünce düşünecektin bunu

I’m not crying
– Ağlamıyorum
I’m not sad that you’re gone
– Gittiğin için üzgün değilim.
Not trying
– Denemiyorum
I can get what I want
– İstediğimi elde edebilirim
No lying
– Yalan yok
So far past moving on, oh-oh
– Şimdiye kadar devam ettim, oh-oh

I’m out dancing
– Dışarıda dans ediyorum.
You’re just a name on my phone
– Sen sadece telefonumdaki bir isimsin.
Won’t answer
– Cevap vermiyor
I’m better off on my own
– Kendi başıma daha iyiyim.
But tonight, who said that I’m sleeping alone?
– Ama bu gece yalnız uyuduğumu kim söyledi?

You should have thought about that before you broke my heart
– Bunu kalbimi kırmadan önce düşünmeliydin.
Now you’re seeing me out not missing you at all
– Şimdi seni hiç özlemediğimi görüyorsun.
But you wish you could take it all back and damn, that must be hard (oh)
– Ama keşke hepsini geri alabilseydin ve lanet olsun, bu zor olmalı (oh)
Should have thought about that before you broke my heart, my heart, my heart
– Bunu kalbimi, kalbimi, kalbimi kırmadan önce düşünmeliydim.
Oh, did you think I’d hate dancing alone?
– Yalnız dans etmekten nefret edeceğimi mi sandın?
Oh, did you think I’d stay home?
– Evde kalacağımı mı sandın?
You should have thought about that before you broke my heart (my heart, my heart)
– Kalbimi kırmadan önce bunu düşünmeliydin (kalbim, kalbim)
Now I won’t ever look back
– Şimdi asla geriye bakmayacağım.
You should’ve thought about that
– Düşünce düşünecektin bunu




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın