Pink Floyd – Pigs (Three Different Ones) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Big man, pig man
– Koca adam, domuz adam
Ha ha, charade you are
– Ha ha, maskaralıksın

Woo!
– Woo!
You!
– Sen!
Well heeled big wheel
– İyi topuklu büyük tekerlek
Ha ha, charade you are
– Ha ha, maskaralıksın

And when your hand is on your heart
– Ve elin kalbindeyken
You’re nearly a good laugh
– Neredeyse iyi gülüyorsun.
Almost a joker
– Neredeyse bir joker
With your head down in the pig bin
– Kafanı domuzun çöp kutusuna attın.
Saying, “Keep on digging”
– “Kazmaya devam et” demek.
Pig stain on your fat chin
– Şişman çenende domuz lekesi
What do you hope to find?
– Ne bulmayı umuyorsunuz?
Down in the pig mine
– Domuz madeninde

You’re nearly a laugh
– Gülmek üzeresin.
You’re nearly a laugh
– Gülmek üzeresin.
But you’re really a cry
– Ama sen gerçekten ağlıyorsun.

Bus stop rat bag
– Otobüs durağı sıçan çantası
Ha ha, charade you are
– Ha ha, maskaralıksın

You!
– Sen!
Fucked up old hag
– Berbat yaşlı cadı
Ha ha, charade you are
– Ha ha, maskaralıksın

You radiate cold shafts of broken glass
– Kırık camdan soğuk şaftlar yayıyorsun.
You’re nearly a good laugh
– Neredeyse iyi gülüyorsun.
Almost worth a quick grin
– Neredeyse hızlı bir sırıtışa değer
You like the feel of steel
– Çelik hissini seviyorsun.
You’re hot stuff with a hatpin
– Şapkalı seksi şeysin.
And good fun with a hand gun
– Ve bir el tabancasıyla iyi eğlenceler

You’re nearly a laugh
– Gülmek üzeresin.
You’re nearly a laugh
– Gülmek üzeresin.
But you’re really a cry
– Ama sen gerçekten ağlıyorsun.

Hey you, Whitehouse
– Hey sen, Beyaz Saray
Ha ha, charade you are
– Ha ha, maskaralıksın

You!
– Sen!
House proud town mouse
– Gururlu şehir faresinin evi
Ha ha, charade you are
– Ha ha, maskaralıksın

You’re trying to keep our feelings off the street
– Duygularımızı sokaktan uzak tutmaya çalışıyorsun.
You’re nearly a real treat
– Neredeyse gerçek bir zevktin.
All tight lips and cold feet
– Tüm sıkı dudaklar ve soğuk ayaklar
And do you feel abused?
– Peki tacize uğramış hissediyor musun?
You!
– Sen!
Gotta stem the evil tide
– Gerek kötü gidişatı durdurma amaçlı
And keep it all on the inside
– Ve hepsini içeride tut

Mary, you’re nearly a treat
– Mary, neredeyse bir zevktin.
Mary, you’re nearly a treat
– Mary, neredeyse bir zevktin.
But you’re really a cry
– Ama sen gerçekten ağlıyorsun.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın