Roxette – Listen To Your Heart İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I know there’s something in the wake of your smile
– Gülüşünün ardından bir şey olduğunu biliyorum.
I get a notion from the look in your eyes, yeah
– Gözlerindeki bakıştan bir fikir edindim, evet.
You’ve built a love, but that love falls apart
– Bir aşk inşa ettin, ama bu aşk parçalanıyor
Your little piece of heaven turns to dark
– Küçük cennet parçan karanlığa dönüyor

Listen to your heart when he’s calling for you
– Seni çağırırken kalbini dinle.
Listen to your heart, there’s nothing else you can do
– Kalbini dinle, yapabileceğin başka bir şey yok.
I don’t know where you’re going and I don’t know why
– Nereye gittiğini ve nedenini bilmiyorum.
But listen to your heart before you tell him goodbye
– Ama ona veda etmeden önce kalbini dinle.

Sometimes you wonder if this fight is worthwhile
– Bazen bu kavganın değerli olup olmadığını merak ediyorsun.
The precious moments are all lost in the tide, yeah
– Değerli anların hepsi gelgitte kayboluyor, evet
They’re swept away, nothing is what it seems
– Süpürüldüler, hiçbir şey göründüğü gibi değil
The feeling of belonging to your dreams
– Hayallerine ait olma hissi

Listen to your heart when he’s calling for you
– Seni çağırırken kalbini dinle.
Listen to your heart, there’s nothing else you can do
– Kalbini dinle, yapabileceğin başka bir şey yok.
I don’t know where you’re going and I don’t know why
– Nereye gittiğini ve nedenini bilmiyorum.
But listen to your heart before you tell him goodbye
– Ama ona veda etmeden önce kalbini dinle.

And there are voices that want to be heard
– Ve duyulmak isteyen sesler var
So much to mention, but you can’t find the words
– Bahsedilecek çok şey var ama kelimeleri bulamıyorsun.
The scent of magic, the beauty that’s been (beauty that’s been)
– Büyünün kokusu, olan güzellik (olan güzellik)
When love was wilder than the wind
– Aşk rüzgardan daha vahşiyken

Listen to your heart (take a listen to it) when he’s calling for you
– Seni çağırdığında kalbini dinle (dinle)
Listen to your heart (take a listen to it) there’s nothing else you can do
– Kalbini dinle (dinle) yapabileceğin başka bir şey yok
I don’t know where you’re going and I don’t know why
– Nereye gittiğini ve nedenini bilmiyorum.
Listen to your heart before, oh
– Önce kalbini dinle, oh

Listen to your heart (take a listen to it) when he’s calling for you
– Seni çağırdığında kalbini dinle (dinle)
Listen to your heart (take a listen to it) there’s nothing else you can do
– Kalbini dinle (dinle) yapabileceğin başka bir şey yok
I don’t know where you’re going and I don’t know why
– Nereye gittiğini ve nedenini bilmiyorum.
But listen to your heart before you tell him goodbye
– Ama ona veda etmeden önce kalbini dinle.

(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)

(Listen to your heart), take a listen to it
– (Kalbini dinle), bir dinle
(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)
Take a, take a listen to it (listen to your heart)
– Al, al, dinle (kalbini dinle)
Yeah, yeah, yeah (listen to your heart)
– Evet, evet, evet (kalbini dinle)

(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)
(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)
(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)
(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)
(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)

(Listen to your heart)
– (Kalbini dinle)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın