The Beatles – A Day In The Life İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I read the news today oh boy
– Bugün haberleri okudum oh çocuk
About a lucky man who made the grade
– Notu yapan şanslı bir adam hakkında
And though the news was rather sad
– Ve haberler oldukça üzücü olsa da
Well I just had to laugh
– Sadece gülmek zorundaydım.

I saw the photograph
– Fotoğrafı gördüm
He blew his mind out in a car
– Bir arabada aklını kaçırdı
He didn’t notice that the lights had changed
– Işıkların değiştiğini fark etmedi.
A crowd of people stood and stared
– Bir kalabalık durdu ve baktı

They’d seen his face before
– Önce yüzü görmemişlerdi
Nobody was really sure
– Kimse gerçekten emin değildi
If he was from the House of Lords
– Eğer Lordlar Kamarası’ndan olsaydı
I saw a film today oh boy
– Bugün bir film izledim oh çocuk

The English Army had just won the war
– İngiliz Ordusu savaşı yeni kazanmıştı
A crowd of people turned away
– Bir grup insan geri döndü
But I just had to look
– Ama sadece bakmak zorundaydım
Having read the book
– Sahip kitap okumak

I’d love to turn you on
– Seni heyecanlandırmayı çok isterim.

Woke up, fell out of bed
– Uyandım, yataktan düştü
Dragged a comb across my head
– Kafamda bir tarak sürükledi
Found my way downstairs and drank a cup
– Alt katta yolumu buldum ve bir bardak içtim
And looking up I noticed I was late
– Ve yukarı baktığımda geç kaldığımı fark ettim

Found my coat and grabbed my hat
– Ceketimi buldum ve şapkamı aldım
Made the bus in seconds flat
– Saniyeler içinde otobüsü düz yaptı
Found my way upstairs and had a smoke
– Üst kata çıktım ve sigara içtim
And somebody spoke and I went into a dream
– Ve birisi konuştu ve ben bir rüyaya girdim

I read the news today oh boy
– Bugün haberleri okudum oh çocuk
Four thousand holes in Blackburn, Lancashire
– Blackburn, Lancashire’da dört bin delik
And though the holes were rather small
– Ve delikler oldukça küçük olmasına rağmen
They had to count them all
– Hepsini saymak zorunda kaldılar
Now they know how many holes it takes to fill the Albert Hall
– Şimdi Albert Hall’u doldurmak için kaç delik gerektiğini biliyorlar
I’d love to turn you on
– Seni heyecanlandırmayı çok isterim.