The Weeknd Feat. Ed Sheeran – Dark Times İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Waking up, half past five
– Uyanıyorum, beş buçukta
Blood on pillow and one bruised eye
– Yastıkta kan ve bir gözü morarmış.
Drunk too much, you know what I’m like
– Ben ne çok şey biliyorsun
But you should’ve seen the other guy
– Ama diğer adamı görmeliydin.

This ain’t the right time for you to fall in love with me
– Bana aşık olman için doğru zaman değil.
Baby I’m just being honest
– Bebeğim sadece dürüst oluyorum.
And I know my lies could not make you believe
– Ve yalanlarımın seni inandıramayacağını biliyorum
We’re running in circles that’s why
– Daireler çiziyoruz işte bu yüzden

In my dark times I’ll be going back to the street
– Karanlık zamanlarımda sokağa geri döneceğim.
Promising everything I do not mean
– Her şeyi vaat etmek demek istemiyorum.
In my dark times, baby this is all I could be
– Karanlık zamanlarımda bebeğim olabileceğim tek şey bu
And only my mother can love me for me
– Ve sadece annem beni benim için sevebilir
In my dark times (dark times), in my dark times (dark times)
– Karanlık zamanlarımda (karanlık zamanlar), karanlık zamanlarımda (karanlık zamanlar)

Light one up, let me bum a smoke
– Bir tane yak, bir sigara içmeme izin ver
Still calming down, dripping throat
– Hala sakinleşiyor, boğazını damlıyor
I got another man’s blood on my clothes
– Giysilerimde başka bir adamın kanı var.
But an endless fog’s the life I chose
– Ama sonsuz bir sis seçtiğim hayat

This ain’t the right time for you to fall in love with me
– Bana aşık olman için doğru zaman değil.
Baby I’m just being honest
– Bebeğim sadece dürüst oluyorum.
And I know my lies could not make you believe
– Ve yalanlarımın seni inandıramayacağını biliyorum
Running in circles that’s why
– Daireler çiziyor işte bu yüzden

In my dark times I’ll be going back to these streets
– Karanlık zamanlarımda bu sokaklara geri döneceğim.
Promising everything I do not mean
– Her şeyi vaat etmek demek istemiyorum.
In my dark times, baby this is all I could be
– Karanlık zamanlarımda bebeğim olabileceğim tek şey bu
Only my mother could love me for me
– Sadece annem beni benim için sevebilirdi.
In my dark times (dark times), in my dark times (dark times)
– Karanlık zamanlarımda (karanlık zamanlar), karanlık zamanlarımda (karanlık zamanlar)

In my dark times I’ve still got some problems I know
– Karanlık zamanlarımda hala bildiğim bazı problemlerim var.
Driving too fast but just moving to slow
– Çok hızlı sürmek ama sadece yavaşlamak
And I’ve got something I’ve been trying to let go
– Ve bırakmaya çalıştığım bir şey var.
Pulling me back every time
– Her seferinde beni geri çekiyorsun.

In my dark times taking it back to the street (oh)
– Karanlık zamanlarımda onu sokağa geri götürüyorum (oh)
Making those promises that I could not keep
– Tutamadığım o sözleri vermek
In my dark times, baby this is all I could be
– Karanlık zamanlarımda bebeğim olabileceğim tek şey bu
Only my mother could love me for me
– Sadece annem beni benim için sevebilirdi.

In my dark times taking it down to the street
– Karanlık zamanlarımda sokağa inerken
Making those promises that I would never keep
– Asla tutamayacağım o sözleri vermek
In my dark times this is all I could be
– Karanlık zamanlarımda olabileceğim tek şey buydu.
Only my mother could of loved me for me
– Sadece annem beni benim için sevebilirdi.
In my dark times (dark times), in my dark times (dark times)
– Karanlık zamanlarımda (karanlık zamanlar), karanlık zamanlarımda (karanlık zamanlar)
In my dark times
– Karanlık zamanlarımda




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın