The Weeknd – Gasoline İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

It’s 5 AM, my time again
– Saat sabahın 5’i, yine benim zamanım
I’ve soaken up the moon, can’t sleep
– Ay’ı ıslattım, uyuyamıyorum.

It’s 5 AM, my time again
– Saat sabahın 5’i, yine benim zamanım
I’m calling and you know it’s me
– Arıyorum ve benim olduğumu biliyorsun.

I’m pushing myself further
– Daha fazla kendimi zorluyorum
I’m just tryin’ to feel my heartbeat beat (beat)
– Sadece kalp atışlarımın çarptığını hissetmeye çalışıyorum.
I wrap my hands around your neck
– Ellerimi boynuna dolarım
You love it when I always squeeze
– Her zaman sıktığım zamana bayılırsın.

It’s 5 AM, I’m high again
– Saat sabahın 5’i, yine kafam güzel.
And you can see that I’m in pain
– Ve acı çektiğimi görebiliyorsun.
I’ve fallen into emptiness
– Boşluğa düştüm
I want you ’cause we’re both insane
– Seni istiyorum çünkü ikimiz de deliyiz.

I’m staring into the abyss
– Uçuruma bakıyorum
I’m looking at myself again
– Yine kendime bakıyorum.
I’m dozing off to R.E.M.
– R.E.M.’ye uyukluyorum.
I’m tryin’ not to lose my faith
– İnancımı kaybetmemeye çalışıyorum.

And I love it when you watch me sleep
– Ve beni uyurken izlemene bayılıyorum.
You spin me ’round so I can breathe
– Beni döndürüyorsun, böylece nefes alabiliyorum.
It’s only safe for you and me
– Sadece sen ve benim için güvenli değil
I know you won’t let me OD
– Aşırı doz almama izin vermeyeceğini biliyorum.
And if I finally die in peace
– Ve sonunda huzur içinde ölürsem
Just wrap my body in these sheets
– Sadece vücudumu bu çarşaflara sar.
And pour out the gasoline
– Ve benzini dökün
It don’t mean much to me
– Benim için pek bir anlamı yok

It’s 5 AM, I’m nihilist
– Saat sabahın 5’i, ben nihilistim.
I know there’s nothing after this (after this)
– Bundan sonra hiçbir şey olmadığını biliyorum (bundan sonra)
Obsessing over aftermaths
– Aftermaths üzerinde takıntı
Apocalypse and hopelessness (hopelessness)
– Kıyamet ve umutsuzluk (umutsuzluk)
The only thing I understand
– Anladığım tek şey
Is zero sum of tenderness (tenderness)
– Sıfır hassasiyet toplamıdır (hassasiyet)
Oh, baby, please just hold me close
– Bebeğim, lütfen beni sıkıca tut.
Make me believe there’s more to live
– Yaşayacak daha çok şey olduğuna inanmamı sağla

Around, around, around, around we go
– Etrafında, etrafında, etrafında, etrafında gidiyoruz
In this game called life, we are not free
– Hayat denen bu oyunda özgür değiliz

And I love it when you watch me sleep
– Ve beni uyurken izlemene bayılıyorum.
You spin me ’round so I can breathe
– Beni döndürüyorsun, böylece nefes alabiliyorum.
It’s only safe for you and me (don’t let me go)
– Sadece sen ve ben için güvenli (gitmeme izin verme)
I know you won’t let me OD (don’t you let me go)
– Aşırı doz almama izin vermeyeceğini biliyorum (gitmeme izin verme)
And if I finally die in peace (oh yeah)
– Ve sonunda huzur içinde ölürsem (oh evet)
Just wrap my body in these sheets
– Sadece vücudumu bu çarşaflara sar.
And pour out the gasoline
– Ve benzini dökün
It don’t mean much to me
– Benim için pek bir anlamı yok




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın