Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 61

ambalâjlamak * Ambalâj yapmak.
ambale etmek * Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak.
* Otomobili fazla gaz vermekten çalışmaz hâle sokmak.
ambale olmak * Çok yorulup işgöremez, düşünemez duruma gelmek.
ambar * Genellikle tahıl saklanan yer.
* Yiyecek ve bazıeşyanın saklandığıyer.
* Geminin yük koymaya ayrılmışyeri.
* Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık.
* Kum, çakıl gibi yapımalzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanıçoğunlukla 75 cm olan küp ölçek.
* Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge.
ambarcı * Ambara bakan görevli, ambar memuru.
ambarcılık * Ambarcının gördüğü iş.
ambarda kurutma * Kapalı bir yerde, güçlü bir vantilâtör kullanılarak sağlanan hava akımı ile yeşil ve sulu yemlerin kurutulması.
ambargo * Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasınıyasaklama buyruğu.
* Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak.
ambargo koymak * gemilerin limanlardan hareketini yasaklamak.
* bir malın serbest sürümünü engellemek.
* bir mala el koymak, müsadere etmek.
* siyasî, ekonomik, sosyal alanlarda caydırma amacıyla yaptırım uygulamak.
ambargoyu kaldırmak * ambargo ile ilgili yasaklamayıkaldırmak.
ambarlama * Ambar durumuna gelmek.
ambarlamak * Ambar işi yapmak.
amber * Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde.
* Güzel kokulu bazımaddelerin ortak adı.
amber ağacı * Baklagillerden bir cins mimoza (Geum urbonum).
amber balığı * Balinagillerden, boyu 25 m’ye kadar çıkan, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık, ada balığı(Catodon
macrocephalus).
amber çiçeği * Amber ağacının toparlak, fındık büyüklüğünde, altın sarısırenginde güzel kokulu çiçeği.
amberbaris * Sarıçalı.
amberbu * Hindistan’da, İran’da yetişen, pişince güzel bir koku veren, iri ve uzun taneli bir tür pirinç.
amblem * Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, belirtke.
amboli * Atardamarda kanın pıhtılaşmasıveya yağparçacıklarının oluşmasısonucunda meydana gelen tıkanma.
ambülâns * Hasta arabası, cankurtaran (arabası), cankurtaran.
amca * Babanın erkek kardeşi.
* Yaşlıerkeklere saygı için kullanılan seslenme.
amcalık * Amca olma durumu.
amcalık etmek * birine amca gibi yakınlık göstermek.
amcamla dayım, hepsinden aldım payım * yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı görmeyen bir kimsenin artık yeni bir dilekte bulunmaya niyetli
olmadığınıanlatmak için söylenir.
amcazade * Amcanın oğlu veya kızı.
amel * Yapılan iş, edim, fiil.
* Bir kimsenin dinin buyruklarınıyerine getirmek için yaptıkları.
* Sürgün, ötürük, ishal.
amele * İşçi, emekçi.
amele taburu * Genellikle yol yapım işlerinde görevli amelelerden oluşan birlik.
amelelik * Amele olma durumu.
amelî * İşe dayanan, işüstünde, tatbikî, pratik.
* İş bakımından, işçe.
* Elverişli, kolay, uygun, kestirme.
* Hareketle ilgili olan, yalnız düşünce alanında kalmayıp işe dönüşen uygulamalı, tatbikî.
amelimanda * İşyapamaz durumda olan.
ameliyat * Operatörün, hasta üzerinde kesme ve dikme yoluyla yaptığımüdahale, operasyon.
* ç. İşler, faaliyetler.
ameliyat geçirmek * ameliyat edilmişolmak.
ameliyat masası * Üzerinde ameliyat yapılan özel donanımlımasa.
ameliyathane * Hastaların ameliyat edildiği yer.
ameliyatlı * Ameliyat edilmiş.
ameliye * Yapılan iş, işlem.
amenajman * Devlete ve kişilere ait ormanların, önceden hazırlanıp kabul edilmişesaslara uygun olarak işletilmesi.
* Tabiî kaynakların işletilmesi.
amenna * İnandık anlamı ile “öyledir”, “doğru”, “diyecek yok” gibi tasdik etme anlatır.
Amentü * Kur’an surelerinden birinin adı.
Amerika armudu * Defnegillerden, Amerika’da yetişen bir ağaç (Persea gratissima).
* Bu ağacın armuda benzer yemişi.
Amerika bademi * Aselbent ve zamk gibi maddeler veren bir sıcak iklim ağacı(Styrax americana).
Amerika elması * Antep fıstığı gillerden, Amerika’da yetişen bir ağaç, bilader ağacı(Anacardium occidentale).
* Bu ağacın badem biçiminde çekirdekli, armuda benzer yemişi.
Amerika tavşanı * Kemiricilerden, arka ayaklarıçok uzun, küçük bir memeli kürk hayvanı(Eriomys chincilla).
Amerika üzümü * Şekerci boyası.
Amerikalı * Amerika Birleşik Devletleri halkından olan kimse.
Amerikalılaşma * Amerikalılaşmak işi veya durumu.
Amerikalılaşmak * Amerikalıların yaşayıştarzını benimsemek.
Amerikan * Amerika Birleşik Devletleri halkından olan kimse.
* Amerika’ya özgü, Amerika ile ilgili olan.

Bir yanıt yazın