Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 66

analoji * Benzeşim, benzeşme.
* Andırış, andırışma.
* Örnekseme.
analojik * Analoji ile ilgili, benzeşmeye dayanan.
anam avradım olsun * birini kesin olarak inandırmak için söylenen çok kaba bir ant.
anam babam * teklifsiz bir seslenme.
anam! * Kadın erkek, büyük küçük herkese karşıkullanılan teklifsiz bir seslenmek.
* Sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü gibi duygular anlatır.
anamal * Sermaye, kapital.
* Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların bütünü,
sermaye.
anamal birikimi * Anamalcının elde ettiği artık değerin bir bölümünü kendi kullanırken büyük bölümünü anamalına
ekleyerek onu büyütmesi.
anamalcı * Üretim araçlarınıözel mülkiyetinde bulunduran, anamal sahibi, sermayedar, kapitalist.
* Anamalcılık düzenini benimsemiş.
anamalcılık * Anamala dayanan ve kâr amacı güden üretim düzeni, kapitalizm.
anan yahşi, baban yahşi * birini, bir işe razıetmek için gereğinden çok överek yumuşatmak amacı güdüldüğünü başkasına anlatırken
kullanılır.
ananas * Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus).
* Bu ağacın tadı, kokusu çok beğenilen meyvesi.
ananasgiller * Bir çeneklilerden, sıcak ülkelerde yetişen ve örneği ananas olan bitki familyası.
an’ane * Gelenek.
an’aneci * Ananeye bağlı olan, gelenekçi.
an’anecilik * Gelenekçilik.
an’anesiz * Geleneğe sahip bulunmayan.
ananet * Erkekte cinsel güçsüzlük, puluçluk.
an’anevi * Geleneğe dayanan, geleneksel.
ananın ak sütü gibi (helâl olsun) * anamın sütü bana nasıl helâl ise, bu da sana öyle helâl olsun.
ananın örekesi * saçma bir söze karşıverilen karşılık.
anaokulu * Öğrenim çağına henüz gelmemişiki ile altıyaşarasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim
kuruluşu.
anapara * İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü.
anarşi * Siyasî ve idarî kurumlardaki çözülme sonucu olarak devlet denetiminin kalmamasıdurumu, başsızlık.
* Kargaşa, başı boşluk.
anarşik * Anarşi niteliğinde olan.
anarşist * Anarşi ile ilgili olan.
* Anarşizm yanlısı olan kimse.
anarşistleşme * Anarşistleşmek işi veya durumu.
anarşistleşmek * Anarşist özelliği taşımak.
anarşistlik * Anarşist olma durumu, işi.
anarşizm * Tarihî şartlar ne olursa olsun devletin ortadan kaldırılmasına çalışan öğreti.
anartri * Dil tutukluğu.
anasıağlamak * çok sıkıntıçekmek, eziyet çekmek, bitkin duruma gelmek.
anasıdanası * soyu sopu, bütün aile.
anasıkılıklı * görüş, davranış, huy vb. bakımından anasına benzeyen.
anasıturp (veya sarımsak), babasışalgam (veya soğan) * ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu.
anasıyerinde * bir gencin anasıkadar yaşlı(kadın).
anasıl * Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde.
anasına avradına sövmek * birinin anasınıve karısınıamaçlayarak çirkin söz söylemek.
anasına bak, kızınıal, kenarına bak, bezini al * bir kızın karakterini öğrenmek isteyenler, anasının hâlini göz önüne alırlarsa aldanmamışolurlar.
anasından doğduğuna pişman * çok tembel, üşengeç.
* canından bezmiş.
anasından doğduğuna pişman etmek * çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek.
anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek * bir işi yaparken çok sıkıntıçekmek.
anasından emdiği sütü burnundan getirmek
anasınıağlatmak * bir kimseye çok eziyet etmek, çok sıkıntıçektirmek.
anasını bellemek * bir kimseye en büyük kötülüğü yapmak.
anasınıeşek kovalasın! * sözü edilen kimse veya işiçin bıkkınlık, dikkate almama ve umursamama anlatır.
anasınısat! (veya satayım) * önem verme, aldırma, umursama, bunun için gam yeme (yemem)!.
anasının gözü * çok kurnaz, çok açık göz, dalavereci, hinoğluhin.
anasının ipini satmış(veya pazara çıkarmış) * ipsiz, kendisinden her türlü soysuzluk beklenebilen (kimse).
anasının kızı * anasının huylarıkendisinde de görülen kız.
anasının körpe kuzusu * pek küçük kucak çocuğu.
anasının nikâhını istemek * bir şeye değerinden çok para istemek.

Bir yanıt yazın