You’re my painkiller
– Ağrı kesici sensin benim
When my brain gets bitter
– Beynim acı çektiğinde
You keep me close
– Beni yakın tut
You keep me close
– Beni yakın tut
I got front row seats for the park side livin’
– Park tarafında yaşamak için ön sıra koltuklarım var.
Feel like the one but I’m one in a billion
– Bir tane gibi hissediyorum ama milyarda birim
Teenage cynical and I don’t really know
– Genç alaycı ve gerçekten bilmiyorum
What’s the point of living if my heart gets broken?
– Kalbim kırılırsa yaşamanın anlamı ne?
Driving on the road, waiting for head-on collision
– Yolda sürüş, kafa kafaya çarpışma bekliyor
Springtime funeral, I miss you but I’d rather be alone
– Bahar cenazesi, seni özlüyorum ama yalnız olmayı tercih ederim
To keep me from
– Beni uzak tutmak için
Heartbreaks, headaches
– Kalp kırıkları, baş ağrısı
The doctor says I’m diagnosed with
– Doktor bana teşhis konduğunu söyledi.
Shit days, mistakes
– Boktan günler, hatalar
But I’ll be fine
– Ama iyi olacağım
But I’ll be fine
– Ama iyi olacağım
‘Cause you’re my painkiller
– Çünkü sen benim ağrı kesicimsin.
When my brain gets bitter
– Beynim acı çektiğinde
You keep me close
– Beni yakın tut
When I’ve been miserable
– Sefil olduğumda
And it takes forever
– Ve sonsuza kadar sürer
To let my brain get better
– Beynimin daha iyi olmasına izin vermek için
You keep me close
– Beni yakın tut
You keep me close
– Beni yakın tut
Window seats as the plane starts to leavin’
– Uçak kalkmaya başladığında pencere koltukları
Miss those streets where my knees were bleedin’
– Dizlerimin kanadığı sokakları özledim.
Homesick veteran
– Ev hasreti gazisi
I left my bed again
– Yine yatağımı terk ettim
Oh, looking for
– Oh, arıyorum
Heartbreaks, headaches
– Kalp kırıkları, baş ağrısı
The doctor says I’m diagnosed with
– Doktor bana teşhis konduğunu söyledi.
Shit days, mistakes
– Boktan günler, hatalar
But I’ll be fine
– Ama iyi olacağım
But I’ll be fine
– Ama iyi olacağım
‘Cause you’re my painkiller
– Çünkü sen benim ağrı kesicimsin.
When my brain gets bitter
– Beynim acı çektiğinde
You keep me close
– Beni yakın tut
When I’ve been miserable
– Sefil olduğumda
And it takes forever
– Ve sonsuza kadar sürer
To let my brain get better
– Beynimin daha iyi olmasına izin vermek için
You keep me close
– Beni yakın tut
You keep me close
– Beni yakın tut
Please, never leave me
– Lütfen, beni asla bırakma.
‘Cause I’m barely holdin’ on
– Çünkü zar zor dayanıyorum
You give me a reason to keep on breathin’
– Bana nefes almaya devam etmem için bir sebep ver
‘Cause you’re my painkiller
– Çünkü sen benim ağrı kesicimsin.
When my brain gets bitter
– Beynim acı çektiğinde
You keep me close
– Beni yakın tut
When I’ve been miserable
– Sefil olduğumda
And it takes forever
– Ve sonsuza kadar sürer
To let my brain get better
– Beynimin daha iyi olmasına izin vermek için
You keep me close
– Beni yakın tut
You keep me close
– Beni yakın tut
I know you hear me (Close)
– Beni duyduğunu biliyorum (yakın)
Yeah (Close)
– Evet (Yakın)
Close
– Kapatma

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.