Get a phone call from the queen with a hundred heads
– Yüz kafaları ile kraliçeden bir telefon alın
She says that they’re all dead
– Hepsinin öldüğünü söylüyor.
She tried the last one on
– Sonuncusunu denedi.
It couldn’t speak, fell off
– Konuşamadı, düştü
And now she just wanders the halls
– Ve şimdi sadece koridorlarda dolaşıyor
Thinking nothing, thinking nothing at all
– Hiçbir şey düşünme, hiçbir şey düşünme
Once there was a man
– Bir zamanlar bir adam vardı
Who had a little too much time on his hands
– Kim elinde biraz fazla zaman vardı
He never stopped to think that he was getting older
– Yaşlandığını düşünmek için hiç durmadı
When his night came to an end
– Onun gecesi sona erdiğinde
He tried to grasp for his last friend and pretend
– Son arkadaşı için kavramaya ve taklit etmeye çalıştı
That he could wish himself health on a four-leaf clover
– Dört yapraklı bir yonca üzerinde kendine sağlık dileyebileceğini
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.