When I go
– Ben gittiğimde
I go alone
– Yalnız giderim
There ain’t no one
– – Baska kimse yok
Ever looking out for me
– Hiç beni kolladın mı
Just the sun
– Sadece güneş
My own lean shadow
– Kendi yalın gölgem
And the wind
– Ve rüzgar
Out among the trees
– Ağaçların arasında
Home
– Ev
It’s far beyond
– Çok ötesinde
Long lost horizons
– Uzun kayıp ufuklar
Home I’ll never see
– Evimi asla göremeyeceğim
For I’ll be a prisoner of the road
– Çünkü yolun esiri olacağım.
And I hold no key
– Ve ben hiçbir anahtar tutun
That will ever set me free
– Bu beni özgür kılacak
Most humbly on my bending knee
– En alçakgönüllülükle bükme dizimde
I’m begging you to help me, please
– Bana yardım etmen için yalvarıyorum, lütfen.
For I’m a prisoner of the road
– Çünkü ben yolun esiriyim.
And I hold no key
– Ve ben hiçbir anahtar tutun
I hold no key
– Anahtar tutmuyorum.
That will ever set me free
– Bu beni özgür kılacak

Sivert Høyem – Prisoner Of The Road İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.