Young man came from hunting faint, tired and weary
– Genç adam avdan baygın, yorgun ve yorgun geldi
What does ail my Lord, my dearie?
– Lordum ne yapıyor, canım?
Oh, brother dear, let my bed be made
– Oh, kardeşim canım, yatağım yapılsın
For I feel the gripe of the woody nightshade
– Çünkü odunsu itüzümünün acısını hissediyorum
Many a man would die as soon
– Birçok insan en kısa sürede ölürdü
Out of the light of a mage’s moon
– Bir büyücünün ay ışığından
But it’s not by bone, but yet by blade
– Ama kemikle değil, bıçakla
Can break the magic that the devil made
– Şeytanın yaptığı büyüyü kırabilir
And it’s not by fire, but was forged in flame
– Ve bu ateşle değil, alevle dövüldü
Can drown the sorrows of a huntsman’s pain
– Bir avcının acısının acılarını boğabilir
This young man he died fair soon
– Bu genç adam çok yakında öldü
By the light of a hunter’s moon
– Bir avcının ay ışığıyla
‘Twas not by bone, nor yet by blade
– Ne kemikten, ne de bıçaktan.
Of the berries of the woody nightshade
– Odunsu itüzümü meyvelerinden
Oh Father dear, lie and be safe
– Oh Baba canım, yalan söyle ve güvende ol
From the path that the devil made
– Şeytanın yaptığı yoldan

Sam Lee & Daniel Pemberton – The Devil & The Huntsman İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.