밤새 모니터에 튀긴 침이
– Bütün gece monitörde kızarmış tükürmek
마르기도 전에 강의실로
– kurumadan sınıfa.
아 참, 교수님이 문신 땜에 긴 팔 입고 오래
– Oh, gerçekten, Profesör dövmeli uzun kollar giyiyor.
난 시작도 전에 눈을 감았지
– Başlamadan önce gözlerimi kapattım.
날 한심하게 볼 게 뻔하니 이게 더 편해
– Bana acınası bakacağına eminim, bu yüzden bu daha rahat.
내 새벽은 원래 일몰이 지나고
– Şafağım ilk gün batımından sonra.
하늘이 까매진 후에야 해가 뜨네
– Güneş sadece gökyüzü siyah olduktan sonra doğar.
내가 처량하다고 다 그래
– Her şey acınası olmamla ilgili.
“야 야, 난 쟤들이 돈 주고 가는
– “Hey, onlara para vereceğim.
파리의 시간을 사는 중”이라 전해
– Bana Paris zamanında yaşadığını söyle.”
난 이게 궁금해
– Bunun ne olduğunu merak ediyorum
시계는 둥근데 날카로운 초침이
– Saat yuvarlak ve keskin ikinci el.
내 시간들을 아프게
– Zamanımı acıtıyor.
모두가 바쁘게
– Herkes meşgul.
뭐를 하든 경쟁하라 배웠으니
– Ne yaparsan yap, yarışmayı öğrendin.
우린 우리의 시차로 도망칠 수밖에
– Jet gecikmemizden kurtulmalıyız.
이미 저 문밖엔 모두 그래
– Hepsi zaten kapının dışında.
‘야, 일찍 일어나야 성공해, 안 그래?’
– Hey, başarılı olmak için erken kalkmalısın, değil mi?’
맞는 말이지 다
– Bu doğru.
근데 니들이 꿈을 꾸던 그 시간에
– Ama o zaman hayal ettin
나도 꿈을 꿨지
– Bir rüya gördüm de.
두 눈 똑바로 뜬 채로
– İki gözü açık.
We’re livin’ in a different time zone
– Farklı bir saat diliminde yaşıyoruz
바뀌어버린 낮과 밤이야 (yeah)
– Gece gündüz değişti. evet.)
Have a good night 먼저 자
– İyi geceler ilk parti var
아직 난 일하는 중이야
– Hala çalışıyorum.
We are who we are
– Kim olduğumuzu …
We a-a-are who we a-a-are ohahh
– Biz A-A-biz kimiz A-A-ohahh
Don’t you know who we are?
– Kim olduğumuzu bilmiyor musun?
4호선 문이 열릴 때,
– Hat 4 kapısı açıldığında,
취해 있는 사람들과 날 똑같이 보지마
– Bana sarhoş insanlar gibi bakma.
그들이 휘청거릴 때마다
– Ne zaman vızıldıyorlarsa.
풍기는 술 냄새마저 부러웠지만
– Alkol kokusunu kıskanıyordum.
난 적응해야 했거든 이 시차,
– Bu Jet gecikmesine uyum sağlamak zorunda kaldım.,
꿈을 꾸게 해 준 침댄 이 기차
– Bu treni hayal etmeni sağlayan yatak
먼지 쌓일 틈이 없던 키보드 위,
– Toz birikmesi için boşluk bırakmadan klavyenin üstünde,
그리고 2009년부터 지금까지 계속
– Ve 2009’dan bugüne kadar devam ediyor
“GRAY on the beat ya”
– “Gri yendi ya”
아침은 까맣고, 우리의 밤은 하얘
– Sabah siyah ve gecemiz siyah.
난 계속 칠하고 있고 똑같은 기찰 타네
– Resim yapmaya devam ediyorum ve aynı geri bildirimi alıyorum.
걱정한 적 없어 막차 시간은 한 번도
– Bu konuda hiç endişelenmedim. Hiç son dakika zamanım olmadı.
얇았던 커튼이 햇빛을 완벽히 못 가려도
– İnce perdeler güneş ışığını mükemmel bir şekilde kapatamasa bile
난 지금 눈을 감아야 해
– Şimdi gözlerimi kapatmalıyım.
내일의 나는 달라져야 해
– Yarın farklı olmalıyım.
우린 아무것도 없이 여길 올라왔고
– Buraya hiçbir şeyle gelmedik.
넌 이 밤을 꼭 기억해야 돼
– Bu geceyi hatırlamalısın.
We’re livin’ in a different time zone
– Farklı bir saat diliminde yaşıyoruz
바뀌어버린 낮과 밤이야 (yeah)
– Gece gündüz değişti. evet.)
Have a good night 먼저 자
– İyi geceler ilk parti var
아직 난 일하는 중이야
– Hala çalışıyorum.
We are who we are
– Kim olduğumuzu …
We a-a-are who we a-a-are ohahh
– Biz A-A-biz kimiz A-A-ohahh
Don’t you know who we are?
– Kim olduğumuzu bilmiyor musun?
밤새 모니터에 튀긴 침이
– Bütün gece monitörde kızarmış tükürmek
마르기도 전에 대기실로
– Kurumadan bekleme odasına.
아 참, 문신 땜에 긴 팔 입고 오래
– Oh doğru, uzun kollu dövme tinker uzun giyiyor
녹화 전에 눈을 감고 생각하지
– Gözlerinizi kapatın ve kaydetmeden önce düşünmeyin
똑같은 행동, 다른 느낌
– Aynı davranış, farklı duygu
시차 부적응에 해당돼
– Jet lag uyumsuzluğu.
지금 내 옆엔 ‘Loco’ 그리고 ‘GRAY’
– Loco ve GRAY şu anda yanımda.
모두 비웃었던 동방의 소음이 어느새
– Herkesin fark edilmeden güldüğü Doğu’nun gürültüsü
전국을 울려대
– Bütün ülkeyi arıyorlar.
“야, 이게 우리 시차의 결과고,
– “Hey, bu bizim jet gecikmemizin sonucudur.,
우린 아직 여기 산다 전해”
– Onlara hala burada yaşadığımızı söyle.”
We’re livin’ in a different time zone
– Farklı bir saat diliminde yaşıyoruz
바뀌어버린 낮과 밤이야 (yeah)
– Gece gündüz değişti. evet.)
Have a good night 먼저 자
– İyi geceler ilk parti var
아직 난 일하는 중이야
– Hala çalışıyorum.
We are who we are
– Kim olduğumuzu …
We a-a-are who we a-a-are ohahh
– Biz A-A-biz kimiz A-A-ohahh
Don’t you know who we are?
– Kim olduğumuzu bilmiyor musun?
모두 위험하다는 시간이 우린 되려 편해
– Herkesin tehlikede olduğu zamanlarda rahatız.
(Don’t you know who we are?)
– (Kim olduğumuzu bilmiyor musun?)
밝아진 창문 밖을 봐야지 비로소 맘이 편해
– Parlak pencereden dışarı bakmam gerekiyor, bu yüzden sevmek kolay.
(Don’t you know who we are?)
– (Kim olduğumuzu bilmiyor musun?)
모두가 다 피하는 반지하가 우린 편해
– Yeraltındaki halka ile rahatız, herkesin bundan kaçındığı yer.
(Don’t you know who we are?)
– (Kim olduğumuzu bilmiyor musun?)
We are, We are, We are…
– Gideceğiz, gideceğiz…
Don’t you know who we are?
– Kim olduğumuzu bilmiyor musun?

우원재 (Woo Won Jae) – 시차 (We Are) Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.