Paul Simon – Duncan İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Couple in the next room bound to win a prize
– Yan odada çift bir ödül kazanmak için bağlı
They’ve been going at it all night long
– Bütün gece boyunca devam ettiler.
Well, I’m trying to get some sleep
– Biraz uyumaya çalışıyorum.
But these motel walls are cheap
– Ama bu motel duvarları ucuz
Lincoln Duncan is my name and here’s my song
– Lincoln Duncan benim adım ve işte benim şarkım
Here’s my song
– İşte benim şarkım
My father was a fisherman
– Babam bir balıkçıydı.
My mama was a fisherman’s friend
– Annem bir balıkçının arkadaşıydı.
And I was born in the boredom and a chowder
– Ve ben can sıkıntısı ve bir çorba doğdu
So when I reached my prime
– Bu yüzden asal sayıma ulaştığımda
I left my home in the maritimes
– Ben maritimes Evimi terk
Headed down the turnpike for New England
– New England için turnpike aşağı başlı
Sweet New England
– Tatlı New England

Holes in my confidence
– Benim güven delik
Holes in the knees of my jeans
– Kot pantolonumun dizlerindeki delikler
I was left without a penny in my pocket
– Beş kuruş parası cebime kaldı
Ooo-Weee I was about destitute as a kid could be
– Ooo-Weee ben bir çocuk olabilir gibi yoksul hakkındaydı
And I wished I wore a ring so I could hock it
– Ve keşke bir yüzük taksaydım da onu takabilseydim
I’d like to hock it
– Ben hock istiyorum
A young girl in a parking lot
– Otoparkta genç bir kız
Was preaching to a crowd
– Bir kalabalığa vaaz veriyordu
Singing sacred songs and reading from the Bible
– Kutsal şarkılar söylemek ve İncil’den okumak
Well, I told her I was lost
– Ona kaybolduğumu söyledim.
And she told me all about the Pentecost
– Ve bana Pentecost hakkında her şeyi anlattı
And I seen that girl as the road to my survival
– Ve o kızı hayatta kalmamın yolu olarak gördüm
I know, I know, I know, I know, I know, I know
– Biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum
Just later on the very same night
– Daha sonra aynı gece
When I crept to her tent with a flashlight
– Bir el feneri ile çadırına gizlice girdiğimde
And my long years of innocenece ended
– Ve ınnocenece benim uzun yıllar sona erdi
Well, she took me to the woods
– Beni ormana götürdü.
Saying here comes something and it feels so good
– Burada bir şey söylemek geliyor ve çok iyi hissettiriyor
And just like a dog I was befriended
– Ve tıpkı bir köpek gibi arkadaş oldum
I was befriended
– Arkadaş oldum
Oh, oh, what a night, oh what a garden of delight
– Oh, oh, ne gece, oh ne zevk Bahçesi
Even now that sweet memory lingers
– Şimdi bile bu tatlı hafıza devam ediyor
I was playing my guitar
– Gitarımı çalıyordum.
Lying underneath the stars
– Yıldızların altında yatan
Just thanking the Lord for my fingers
– Sadece parmaklarım için Tanrı’ya teşekkür ediyorum
For my fingers
– Parmaklarım için
I know, I know, I know, I know, I know, I know
– Biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın