¿Quién tiene el don?
– Hediye kimde?
Quiero saber qué me pasa
– Sorunumun ne olduğunu bilmek istiyorum.
Te pregunto qué me pasa
– Sana sorunumun ne olduğunu soruyorum.
Y no sabes qué contestarme
– Ve sen ne diyeceğini bilmiyorsun
Porque claro, de seguro te mareé
– Çünkü tabii ki, başınızı döndürdüm.
Con mis idas y vueltas
– Benim geliş ve gidiş ile
Te cansé con mi cámara lenta
– Yavaş hareketimle seni yordum.
Y aunque trato, nunca puedo
– Ve denememe rağmen, asla yapamam
Apurar mi decisión
– Kararımı acele et
En el preciso momento en que todo
– Her şeyin olduğu anda
Va cambiando para mí, en ese instante
– O anda benim için değişiyor
Te aseguro que alguna señal te di
– Seni temin ederim sana bir işaret verdim.
Pero no me escuchaste
– Ama beni dinlemediniz
Tal vez sin intención de tu parte
– Belki de istemeden sizin açınızdan
Puede ser un poco débil
– Biraz zayıf olabilir
El sonido de mi voz
– Sesimin sesi
Ooh, una mañana te veré llegar
– Ooh, bir sabah görüşürüz gelmesi
Y descubriré que yo solo ya no estoy mejor
– Ve yalnız daha iyi olmadığımı öğreneceğim
Y te pediré que me acompañes
– Ve benimle gelmeni isteyeceğim
A dónde en verdad no sé
– Gerçekten nerede bilmiyorum
Dime que sí, miénteme
– Bana evet de, bana yalan söyle
Podría ser que al final
– Sonunda bu olabilir
Rompiste el cristal en mí
– Camı üstümde kırdın.
Podría pasar que me hagas hablar
– Beni konuşturabilirsin.
Yo creo que tienes el don de curar este mal
– Bu kötülüğü iyileştirme yeteneğine sahip olduğuna inanıyorum
Siento que debo encontrarte
– Seni bulmam gerektiğini hissediyorum.
Y sin embargo paso el tiempo yéndome
– Ve yine de zamanımı ayrılmak için harcıyorum
Hacia mí mismo, a mi centro
– Kendime, merkezime
Que jamás encontraré
– Asla bulamayacağım
Yo quisiera tenerte
– Keşke sende olsaydım.
Y tratarte de un modo decente
– Ve size iyi bir şekilde davranın
Pero ves que ya no puedo
– Ama artık yapamayacağımı görüyorsun.
Despegar de mi papel
– Rolümü al
Deberé de tranquilizarme
– Sakin olmak zorundayım.
Y jugar al juego que me propones
– Ve bana önerdiğin oyunu oyna
Bajo la guardia te recibo
– Koruma altında seni kabul ediyorum
Y me abrigo de tu piel
– Ve ben seninle ilgileneceğim
El destino me ha dado
– Kader bana verdi
Corazones desequilibrados
– Dengesiz kalpler
Tu palabra me nivela
– Sözün beni seviyelendiriyor
Y detiene mi caer
– Ve düşmemi Durdur
Ooh, una mañana te veré llegar
– Ooh, bir sabah görüşürüz gelmesi
Y descubriré que yo solo ya no estoy mejor
– Ve yalnız daha iyi olmadığımı öğreneceğim
Y te pediré que me acompañes
– Ve benimle gelmeni isteyeceğim
A dónde en verdad no sé
– Gerçekten nerede bilmiyorum
Dime que sí, miénteme
– Bana evet de, bana yalan söyle
Podría ser que al final
– Sonunda bu olabilir
Rompiste el cristal en mí
– Camı üstümde kırdın.
Podría pasar que me hagas hablar
– Beni konuşturabilirsin.
Yo creo que tienes el don de curar este mal
– Bu kötülüğü iyileştirme yeteneğine sahip olduğuna inanıyorum
Es un solo
– Bu bir tek
Es la guitarra de Lolo
– Lolo’nun gitarı.
Podría ser que al final
– Sonunda bu olabilir
Rompiste el cristal en mí
– Camı üstümde kırdın.
Abriste mi piel que estaba tan mal
– Çok kötü olan cildimi açtın.
Quebraste el silencio que me hizo alejar
– Beni uzaklaştıran sessizliği bozdun.
Quizás seas tú quien me haga regresar
– Belki de beni geri getirecek olan sensin.
Intuyo que sabes la forma mejor
– En iyi yolu bildiğini hissediyorum.
Y tienes el don que requiere curar este mal
– Ve bu kötülüğü iyileştirmeyi gerektiren bir yeteneğin var
Yo quiero saber quién salta más alto en el Gran Rex
– Büyük Rex’te kimin daha yükseğe atladığını bilmek istiyorum

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.