Ah yeah!
– Ah evet!
Twenty four 누구보다 더 빨리 어른이 된 것만 같아
– Yirmi dört sanırım herkesten daha hızlı büyüdüm.
My life has been a movie, all the time
– Hayatım her zaman bir filmdi.
해 뜨는 곳으로 달렸어 every single night
– her gece
누구의 내일에 가봤던 것도 같아
– Sanırım yarın herhangi birine gittim.
온 세상이 너무 컸던 그 소년
– Çocuk tüm dünya çok büyüktü.
Keep on runnin’ all day, mic 잡아들어
– Bütün gün koşmaya devam et mic.
Friends ridin’ subway, I’ll be in the airplane mode
– Metroya binen arkadaşlar, uçak modunda olacağım.
전 세계를 rock on I made my own lotto
– Rock on dünya çapında kendi lotomu yaptım
But 너무 빠른 건지 놓쳐버린 흔적이
– Ama bu çok hızlı ya da kaçırdığının bir işareti.
Don’t know what to do with, am I livin’ this right?
– Ne yapacağımı bilmiyorum, bunu doğru mu yaşıyorum?
왜 나만 다른 시공간 속인 걸까?
– Neden diğer Uzay ve zamanda hile yapan tek kişi benim?
Oh, I can’t call ya
– Seni arayabilir miyim
I can’t hol’ ya
– Seni hol miyim
Oh, I can’t
– Oh, yapamam
And yes you know, yes you know
– Ve evet biliyorsun, Evet biliyorsun
Oh, I can’t call ya
– Seni arayabilir miyim
I can’t touch ya
– Sana dokunamıyorum
Oh, I can’t
– Oh, yapamam
Let me know
– Bana bildir
Can I someday finna find my time?
– Bir gün finna vaktimi bulabilir miyim?
(Yeah, finna find my time)
– (Evet, finna zamanımı bul)
Finna find my time
– Finna zamanımı bul
Someday finna find my time
– Bir gün finna zamanımı bulacak
Oh, I think I was in yesterday
– Sanırım dün oradaydım.
‘Cause everybody walk too fast
– Çünkü herkes çok hızlı yürüyor.
나도 모르게 커버린 어린 나
– Bilmeden beni örten genç bir kızım.
(길을 잃어버린 어린아이처럼)
– (Kayıp bir çocuk gibi)
This got me oh just trippin’, 서성대는 이 느낌
– Bu beni heyecanlandırdı, bu hissi uyandırdı
Don’t know what to do with, am I livin’ this right?
– Ne yapacağımı bilmiyorum, bunu doğru mu yaşıyorum?
왜 나만 다른 시공간 속인 걸까?
– Neden diğer Uzay ve zamanda hile yapan tek kişi benim?
Oh, I can’t call ya
– Seni arayabilir miyim
I can’t hol’ ya
– Seni hol miyim
Oh, I can’t
– Oh, yapamam
And yes you know, yes you know
– Ve evet biliyorsun, Evet biliyorsun
Oh, I can’t call ya
– Seni arayabilir miyim
I can’t touch ya
– Sana dokunamıyorum
Oh, I can’t
– Oh, yapamam
Let me know
– Bana bildir
Can I someday finna find my time?
– Bir gün finna vaktimi bulabilir miyim?
(Yeah, finna find my time)
– (Evet, finna zamanımı bul)
Finna find my time (Yeah)
– Finna zamanımı bul (Evet)
Someday finna find my time (Oh, yeah)
– Bir gün finna zamanımı bulacak (oh, evet)
때론 나의 숨 막힐 때면
– Bazen boğulduğumda
모잘 눌러쓰고 계속 달려
– Şapkaya bas ve koşmaya devam et
Yeah, I don’t gotta know where I go
– Evet, nereye gittiğimi bilmeme gerek yok.
Even if it’s opposite of sun
– Güneşin tam tersi olsa bile
One time for the present
– Şimdiki zaman için bir kez
Two time for the past
– Geçmiş için iki kez
Happy that we met each other
– Birbirimizle tanıştığımız mutlu
Now til’ the very end
– Şimdi sabahtan akşama kadar’
Oh, I will call ya
– Oh, seni ararım
I will hol’ ya
– Ya’ hol edeceğim
Oh, I will
– Oh, yapacağım
And yes you know, yes you know
– Ve evet biliyorsun, Evet biliyorsun
Oh, I will call ya
– Oh, seni ararım
I will touch ya
– Sana dokunacağım
Oh, I will
– Oh, yapacağım
And you know
– Ve biliyorsun
Can I someday finna find my time? (Yeah)
– Bir gün finna vaktimi bulabilir miyim? (Evet)
Can I someday finna find my time?
– Bir gün finna vaktimi bulabilir miyim?
Finna find my time (Yeah, oh, yeah)
– Finna zamanımı bul (Evet, oh, evet)
Find my time
– Zamanımı bul
(Someday finna find my time)
– (Bir gün finna zamanımı bulacak)

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.