I said I loved you
– Seni seviyorum dedim
I didn’t lie
– Yalan söylemedim
Now how you gonna go in and out my life
– Şimdi hayatıma nasıl girip çıkacaksın
I’m thinkin that we’re goin
– Sanırım gidiyoruz.
We go out
– Biz gideriz
We get in my car
– Arabama biniyoruz.
We’re goin
– Gidiyoruz
Sixty-two in fifty-five
– Elli beşte altmış iki
(Yeah, yeah)
– (Evet, Evet)
I want you right by my side
– Sağ yanımda olmanı istiyorum
(Yeah, yeah)
– (Evet, Evet)
Kiss and touch your lips tonight
– Öp ve bu gece dudaklarına dokun
(Yeah, yeah)
– (Evet, Evet)
Girl on girl, we lovin right
– Kız kıza, seviyoruz değil mi
Tell me what you want tonight
– Bu gece ne istediğini söyle.
Feel you soft
– Yumuşadığını hisset
I feel you all
– Hepinizi hissediyorum
We get into the bed, let me help you take it off
– Yatağa giriyoruz, çıkarmana yardım edeyim.
Feelin all
– Hepsini hisset
Feelin right
– Doğru hissediyorum
Tell me what you want baby, I’ll get it right
– Bana ne istediğini söyle bebeğim, doğru yapacağım.
Just so that you know you are a keeper, I need ya
– Bekçi olduğunu bilmen için sana ihtiyacım var.
Feelin in my stomach gettin deeper and deeper
– Midemdeki hisler gittikçe derinleşiyor.
Skin, touch
– Cilt, dokunma
Skin, lie
– Deri, yalan
Gettin really close so I can see your eyes
– Çok yaklaşıyorum, böylece gözlerini görebiliyorum.
Skin, touch
– Cilt, dokunma
Skin, lie
– Deri, yalan
Gettin really close so I can see your eyes
– Çok yaklaşıyorum, böylece gözlerini görebiliyorum.
Feel you soft
– Yumuşadığını hisset
I feel you all
– Hepinizi hissediyorum
We get into the bed, let me help you take it off
– Yatağa giriyoruz, çıkarmana yardım edeyim.
Feelin all
– Her şeyi hissetmek
Feelin right
– Doğru hissediyorum
Tell me what you want baby, I’ll get it right
– Bana ne istediğini söyle bebeğim, doğru yapacağım.
Just so that you know you are a keeper, I need ya
– Bekçi olduğunu bilmen için sana ihtiyacım var.
Feelin in my stomach gettin deeper and deeper
– Midemdeki hisler gittikçe derinleşiyor.
Skin, touch
– Cilt, dokunma
Skin, lie
– Deri, yalan
Gettin really close so I can see your eyes
– Çok yaklaşıyorum, böylece gözlerini görebiliyorum.
Skin, touch
– Cilt, dokunma
Skin, lie
– Deri, yalan
Gettin really close so I can see your eyes
– Çok yaklaşıyorum, böylece gözlerini görebiliyorum.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.