世界上有很多的東西
– Dünyada pek çok şey var.
你生不帶來死不帶去
– Ölüm kalım getirmiyorsun. Ölüm getirmiyorsun.
你能帶走的只有自己
– Alamaz sen yalnız kendini düşünüyorsun
和自己的脾氣
– Ve öfkeni
–
你曾擁有最美的愛情
– En güzel aşkı yaşadın
你聽過最美麗的旋律
– Şimdiye kadar duyduğunuz en güzel melodi
觸摸過一個人孤獨的恐懼
– Bir insanın yalnızlık korkusuna dokundu
也看到過最美的風景
– Ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara
–
我跌跌撞撞奔向你
– Tökezleyip sana koştum.
你也不能一個人離去
– Yalnız bırakabilirsiniz
我們在一起說過
– Birlikte söyledik
無論如何一起經歷了風雨
– Her neyse, rüzgarla yağmuru birlikte atlattık.
平平淡淡
– Sade ve zayıf
安安靜靜的老去
– Sessizce yaşlan
–
世界上有很多的東西
– Dünyada pek çok şey var.
你生不帶來死不帶去
– Ölüm kalım getirmiyorsun. Ölüm getirmiyorsun.
你能帶走的只有自己
– Alamaz sen yalnız kendini düşünüyorsun
和自己的脾氣
– Ve öfkeni
–
你曾擁有最美的愛情
– En güzel aşkı yaşadın
你聽過最美麗的旋律
– Şimdiye kadar duyduğunuz en güzel melodi
觸摸過一個人孤獨的恐懼
– Bir insanın yalnızlık korkusuna dokundu
也看到過最美的風景
– Ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara
–
我跌跌撞撞奔向你
– Tökezleyip sana koştum.
你也不能一個人離去
– Yalnız bırakabilirsiniz
我們在一起說過
– Birlikte söyledik
無論如何一起經歷了風雨
– Her neyse, rüzgarla yağmuru birlikte atlattık.
平平淡淡
– Sade ve zayıf
安安靜靜的老去
– Sessizce yaşlan
–
我們拼命的相擁
– Umutsuzca birbirimize sarıldık.
不給孤獨留餘地
– Yalnızlığa yer bırakma
無力 是我們最後難免的結局
– Sonunda güçsüzlük bizim için kaçınılmaz sondur
–
無力 是我們最後難免的結局
– Sonunda güçsüzlük bizim için kaçınılmaz sondur

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.