我从没有见过极光出现的村落
– Aurora’nın göründüğü bir köyü hiç görmedim.
也没有见过有人 在深夜放烟火
– Gecenin bir yarısı havai fişek patlatan birini görmedim.
晚星就像你的眼睛杀人又放火
– Akşam yıldızı senin gözlerin gibidir, insanları öldürür ve ateşe verir
你什么都没有说 野风惊扰我
– Vahşi rüzgarın beni rahatsız ettiğine dair hiçbir şey söylemedin.
–
三千里 偶然见过你
– Seni üç bin mil ötede tesadüfen gördüm.
花园里 有裙翩舞起
– Etekler bahçede dans ediyor
灯光底 抖落了晨曦
– Şafağın dibinde ışık titriyordu.
在1980的漠河舞厅
– 1980 Yılında Mohe Balo Salonunda
–
如果有时间 你会来看一看我吧
– Vaktin varsa gelip beni göreceksin.
看大雪如何衰老的 我的眼睛如何融化
– Karın nasıl yaşlandığını, gözlerimin nasıl eridiğini görmek
如果你看见我的话 请转过身去再惊讶
– Beni görürsen, lütfen arkanı dön ve tekrar şaşırt.
我怕我的眼泪 我的白发像羞耻的笑话
– Gözyaşlarımdan korkuyorum, gri saçlarım utanç şakası gibi
–
我从没有见过极光出现的村落
– Aurora’nın göründüğü bir köyü hiç görmedim.
也没有见过有人 在深夜放烟火
– Gecenin bir yarısı havai fişek patlatan birini görmedim.
晚星就像你的眼睛杀人又放火
– Akşam yıldızı senin gözlerin gibidir, insanları öldürür ve ateşe verir
你什么都不必说 野风惊扰我
– Hiçbir şey söylemene gerek yok, vahşi rüzgar beni rahatsız ediyor.
–
可是你 惹怒了神明
– Ama tanrıları kızdırdın.
让你去 还那么年轻
– Çok genç gitmene izin verdim.
都怪你 远山冷冰冰
– Uzak dağlarda üşüdüğün için seni suçla
在一个人的漠河舞厅
– Tek kişilik Mohe balo salonunda
–
如果有时间 你会来看一看我吧
– Vaktin varsa gelip beni göreceksin.
看大雪如何衰老的 我的眼睛如何融化
– Karın nasıl yaşlandığını, gözlerimin nasıl eridiğini görmek
如果你看见我的话 请转过身去再惊讶
– Beni görürsen, lütfen arkanı dön ve tekrar şaşırt.
我怕我的眼泪 我的白发像羞耻的笑话
– Gözyaşlarımdan korkuyorum, gri saçlarım utanç şakası gibi
–
如果有一天 我的信念忽然倒塌
– Eğer bir gün inancım aniden çökerse
城市的花园没有花 广播里的声音嘶哑
– Şehrin bahçesinde çiçek yok, radyodaki kısık ses
如果真有这天的话 你会不会奔向我啊
– Eğer böyle bir gün olursa, bana koşar mısın?
尘封入海吧
– Denize toz
–
尘封入海吧
– Denize toz

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.