You gotta go and get angry at all of my honesty
– Gidip dürüstlüğüme kızmalısın.
You know I try, but I don’t do too well with apologies
– Denediğimi biliyorsun ama özür dilemeyi pek beceremiyorum.
I hope I don’t run out of time, could someone call a referee?
– Umarım zamanım tükenmez, biri hakem çağırabilir mi?
‘Cause I just need one more shot at forgiveness
– Çünkü affetmek için bir şans daha istiyorum.
I know you know that I made those mistakes maybe once or twice
– Bu hataları belki bir ya da iki kez yaptığımı bildiğini biliyorum.
And by once or twice, I mean maybe a couple a hundred times
– Ve bir ya da iki kez, belki birkaç yüz kez demek istiyorum
So let me, oh let me redeem, oh redeem, oh myself tonight
– Bu yüzden izin ver, oh kurtarmama izin ver, oh kurtarmama izin ver, oh kendim bu gece
‘Cause I just need one more shot at second chances
– Çünkü ikinci şans için bir şansa daha ihtiyacım var.
Is it too late now to say sorry?
– Özür dilemek için artık çok mu geç?
‘Cause I’m missing more than just your body
– Çünkü senin bedeninden daha fazlasını özlüyorum.
Is it too late now to say sorry?
– Özür dilemek için artık çok mu geç?
Yeah, I know, I know that I let you down
– Evet, biliyorum, seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
Is it too late to say sorry now?
– Şimdi özür dilemek için çok mu geç?
Sorry
– Üzgünüm…
Sorry
– Üzgünüm…
I’ll take every single piece of the blame if you want me to
– Eğer istersen suçun her bir parçasını üstlenirim.
But you know that there is no innocent one in this game for two
– Ama bu oyunda iki kişilik masum biri olmadığını biliyorsun.
I’ll go, I’ll go and then you go, you go out and spill the truth
– Gideceğim, gideceğim ve sen gideceksin, sen dışarı çıkıp gerçeği söyleyeceksin
Can we both say the words and forget this?
– Bunu ikimiz de söyleyip unutabilir miyiz?
Is it too late now to say sorry?
– Özür dilemek için artık çok mu geç?
‘Cause I’m missing more than just your body
– Çünkü senin bedeninden daha fazlasını özlüyorum.
Is it too late now to say sorry?
– Özür dilemek için artık çok mu geç?
Yeah, I know, I know that I let you down
– Evet, biliyorum, seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
Is it too late to say sorry now?
– Şimdi özür dilemek için çok mu geç?
Sorry
– Üzgünüm…
Sorry
– Üzgünüm…
Is it too late to say sorry?
– Özür dilemek için çok mu geç?
Yeah, I know, I know that I let you down
– Evet, biliyorum, seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum.
Is it too late to say sorry now?
– Şimdi özür dilemek için çok mu geç?

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.