Julia, I’ve waited
– Julia, bekledim
A long, long time
– Uzun, uzun zaman
I sang my heart out
– Kalbimi söyledim
In a thousand rhymes
– Bin tekerlemede
But darling I’ll wait
– Ama sevgilim bekleyeceğim
Darling I’m waiting for you
– Sevgilim seni bekliyorum
Your parents don’t think
– Ailen düşünmüyor.
I’ll make it far
– Buraya kadar yapacağım
Cause you deserve diamonds
– Çünkü elmasları hak ediyorsun.
And I just play the guitar
– Ve ben sadece gitar çalıyorum
Don’t say I’m too late
– Çok geç kaldım deme
As long as it takes I’ll be true
– Sürdüğü sürece doğru olacağım.
And when I take you for a walk
– Ve seni yürüyüşe çıkardığımda
I just hear your daddy talk
– Babanın konuştuğunu duydum.
“Don’t give him a reason to hold on”
– “Ona tutunması için bir sebep verme”
Now he’s blocking all my calls
– Şimdi tüm aramalarımı engelliyor.
He don’t understand at all
– Hiç anlamadı
If only Julia could pick up her phone tonight
– Keşke Julia bu gece telefonunu açabilseydi.
I wouldn’t have to play my songs from outside
– Şarkılarımı dışarıdan çalmak zorunda kalmazdım.
Let me up on your balcony, then we’ll spend
– Balkonda bana yeter o zaman geçireceğiz
The night from dusk ’til dawn
– Alacakaranlıktan şafağa kadar olan gece
Oh Julia I’m holding on
– Oh Julia dayanıyorum
You raised my hopes up
– Umutlarımı yükselttin.
When I felt small
– Kendimi küçük hissettiğimde
But I stumble and break
– Ama tökezleyip kırılıyorum
Running into a wall
– Bir duvara koşmak
It might be too late
– Çok geç olabilir
But still I’m waiting for you
– Ama yine de seni bekliyorum
I text you “Can we run away?”
– Sana mesaj atıyorum “Kaçabilir miyiz?”
I can hear your mother say
– Annenin dediğini duyabiliyorum.
“Stuck in love is better late than now”
– “Aşka saplanıp kalmak şimdikinden daha iyidir.”
And she threw all my letters out
– Ve bütün mektuplarımı attı.
Oh, can I be close somehow?
– Bir şekilde yakın olabilir miyim?
If only Julia could pick up her phone tonight
– Keşke Julia bu gece telefonunu açabilseydi.
I wouldn’t have to play my songs from outside
– Şarkılarımı dışarıdan çalmak zorunda kalmazdım.
Let me up on your balcony, then we’ll spend
– Balkonda bana yeter o zaman geçireceğiz
The night from dusk ’til dawn
– Alacakaranlıktan şafağa kadar olan gece
I’ll hold you close and keep you warm
– Seni sımsıkı tutup sıcak tutacağım.
Julia I’m holding on, holding on
– Julia tutunuyorum, tutunuyorum
Don’t know if I can carry on, carry on
– Devam edebilir miyim bilmiyorum, devam et
Romeo & Julia that’s what we are
– Romeo ve Julia işte biz buyuz
Tell me how could it get so far
– Söyle bana nasıl bu kadar ileri gidebilirdi
Julia won’t you pick up your phone tonight
– Julia bu gece telefonunu açmayacak mısın?
I need the sound of your voice, a lifeline
– Sesinin sesine ihtiyacım var, bir can simidi
If only Julia could pick up her phone tonight
– Keşke Julia bu gece telefonunu açabilseydi.
I wouldn’t have to play my songs from outside
– Şarkılarımı dışarıdan çalmak zorunda kalmazdım.
Let me up on your balcony, then we’ll spend
– Balkonda bana yeter o zaman geçireceğiz
The night from dusk ’til dawn
– Alacakaranlıktan şafağa kadar olan gece
I’ll hold you close and keep you warm
– Seni sımsıkı tutup sıcak tutacağım.
I’ll hold you tight the whole night
– Bütün gece seni sıkı tutacağım.
I just need you by my side
– Sadece yanımda olmana ihtiyacım var.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.