I once was the chosen lucky one
– Bir zamanlar seçilmiş şanslı olan bendim.
Born under the sun and the powers he’s got
– Güneşin altında doğmuş ve sahip olduğu güçler
I once was a weirdo on a bus
– Bir zamanlar otobüste bir ucubeydim.
Thinking about us
– Bizi düşünmek
About me, about you, he-hey
– Benim hakkımda, senin hakkında, o-hey
It feels like I’ve been climbing over mountains
– Sanki dağlara tırmanıyormuşum gibi geliyor.
Like I’ve been riding jumping diving
– Sanki atlayıp dalıyormuşum gibi
Just to find out where you might be hiding
– Sadece nerede saklandığını öğrenmek için.
The loneliest girl in the world, uh-huh
– Dünyanın en yalnız kızı, uh-huh
I recall (call call) shadows being tall
– Gölgelerin uzun boylu olduğunu hatırlıyorum
Kissing by the wall, oh I felt so secure
– Duvardan öpüşürken kendimi çok güvende hissettim.
I recall wishing we could be
– Olabilmeyi dilediğimizi hatırlıyorum.
The breeze across the trees
– Ağaçların arasında esinti
Just for fun being like one
– Sadece eğlence için, bir gibi olmak
It feels like I’ve been climbing over mountains
– Sanki dağlara tırmanıyormuşum gibi geliyor.
Like I’ve been riding jumping diving
– Sanki atlayıp dalıyormuşum gibi
Just to find out where you might be hiding
– Sadece nerede saklandığını öğrenmek için.
The loneliest girl in the world
– Dünyanın en yalnız kızı
It feels like I’ve been flying over treetops
– Sanki ağaç tepelerinin üzerinden uçuyormuşum gibi geliyor.
Like I’ve been scanning all my teardrops
– Sanki tüm gözyaşlarımı tarıyormuşum gibi
Just to find out where you might be full stop
– Sadece tam olarak nerede olabileceğini öğrenmek için dur
The loneliest girl in the world
– Dünyanın en yalnız kızı
It feels like I’ve been climbing over mountains
– Sanki dağlara tırmanıyormuşum gibi geliyor.
Like I’ve been driving all the highways
– Sanki tüm otoyolları sürüyormuşum gibi
Just to find out where on earth you might stay
– Sadece dünyanın neresinde kalabileceğini öğrenmek için.
The loneliest girl in the world
– Dünyanın en yalnız kızı
It feels like I’ve been wishing through the moonlight
– Sanki ay ışığında diliyormuşum gibi geliyor.
Like I’ve been searching every website
– Sanki her web sitesini araştırıyormuşum gibi
Just to find out where you might be too heard
– Sadece senin de nerede duyulabileceğini öğrenmek için.
The loneliest girl in the world
– Dünyanın en yalnız kızı
Oh yeah
– Oh evet
Ooh, ooh-ooh
– Ooh, ooh-ooh
The loneliest girl in the world
– Dünyanın en yalnız kızı
It feels like I’m running, jumping, diving
– Koşuyor, zıplıyor, dalıyor gibiyim.
Just to find out why you might be hiding
– Sadece neden saklandığını öğrenmek için.
The loneliest girl in the world
– Dünyanın en yalnız kızı

PG Roxette & Per Gessle – The Loneliest Girl In The World İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.