Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet
Blackpink in your area!
– Bölgenizdeki Blackpink!
Yeah, yeah, yeahSonunda “bye”
천사 같은 “hi” 끝엔 악마 같은
– Evet, evet şeytani melek “merhaba” gibi “güle güle”
매번 미칠듯한 high 뒤엔 뱉어야 하는 price
– Her deli yüksek sonra tükürmek için fiyat
이건 답이 없는 test
– Bu cevapsız bir sınavdır
매번 속더라도 yes
– Her seferinde hile yapsanız bile
딱한 감정의 노예
– Kötü duyguların kölesi
얼어 죽을 사랑해 yeahBurada kapıya tekme geliyorum.
Here I come kick in the door, uh
– Donmayı seviyorum evet
가장 독한 걸로 줘 uh
– Bana en zehirli olanı ver
뻔하디 뻔한 그 love (love)
– Bu aşka açıktır (aşk)
더 내놔봐 give me some more
– Bana biraz daha ver
알아서 매달려 벼랑 끝에
– Uçurumun kenarına asın
한마디면 또 like 헤벌레 해
– Kısacası, yine hoşuma gitti.
그 따뜻한 떨림이 새빨간 설렘이
– Bu sıcak titreme
마치 heaven 같겠지만
– Cennet gibi,
You might not get in it
– İçine giremezsin
Look at me, look at you
– Bana bak, sana bak
누가 더 아플까
– Kim daha kötü
You smart (you smart) 누가 you are
– Sen akıllısın (akıllısın) Sen kimsin?
두 눈에 피눈물 흐르게 된다면
– Eğer gözlerinde çiçek açacaksan
So sorry (so sorry) 누가 you are
– Çok üzgünüm (çok üzgünüm)
나 어떡해 나약한 날 견딜 수 없어
– Zayıf olmaya dayanamıyorum.
애써 두 눈을 가린 채
– İki gözünü de kapalı tutmaya çalışıyor
사랑의 숨통을 끊어야겠어
– Sevginin nefesini kırmalıyım.
Let’s kill this love!
– Hadi bu aşkı öldürelim!
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet
Rum, pum, pum, pum, pum, pum, pum
– ROM, pum, pum, pum, pum, pum, pum
Let’s kill this love!
– Hadi bu aşkı öldürelim!
Rum, pum, pum, pum, pum, pum, pum
– ROM, pum, pum, pum, pum, pum, pum
Feelin’ like a sinner
– Günahkar gibi hissetmek
It’s so fire with him I go boo, ooh
– Onunla çok ateş ediyorum canım
He said you look crazy
– Deli göründüğünü söyledi
Thank you, baby
– Teşekkür ederim bebeğim
I owe it all to you
– Hepsini sana borçluyum
Got me all messed up
– Beni mahvetti
His love is my favorite
– Onun aşkı benim favorim
But you plus me
– Ama sen artı ben
Sadly can be dangerous
– Ne yazık ki tehlikeli olabilir
Lucky me, lucky you
– Şanslı bana, şanslı
결국엔 거짓말 we lie (we lie)
– Sonuçta yalan söyleriz (yalan söyleriz)
So what?
– Peki ne
So what?
– Peki ne
만약에 내가 널 지우게 된다면 so sorry
– Seni temizlersen çok özür dilerim
I’m not sorry (I’m not sorry)
– Üzgün değilim (üzgün değilim)
나 어떡해 나약한 날 견딜 수 없어
– Zayıf olmaya dayanamıyorum.
애써 눈물을 감춘 채
– Gözyaşlarımı saklamaya çalıştım
사랑의 숨통을 끊어야겠어
– Sevginin nefesini kırmalıyım.
Let’s kill this love!
– Hadi bu aşkı öldürelim!
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet
Rum, pum, pum, pum, pum, pum, pum
– ROM, pum, pum, pum, pum, pum, pum
Let’s kill this love!
– Hadi bu aşkı öldürelim!
Rum, pum, pum, pum, pum, pum, pum
– ROM, pum, pum, pum, pum, pum, pum
We all commit to love
– Hepimiz sevmeyi taahhüt ediyoruz
That makes you cry, oh oh
– Bu seni ağlatıyor, oh oh
We’re all making love
– Hepimiz sevişiyoruz
That kills you inside, yeah
– Bu seni içeride öldürür, evet
We must kill this love (yeah, yeah)
– Bu aşkı öldürmeliyiz (evet, evet)
Yeah, it’s sad but true
– Evet, üzgün ama doğru
Gotta kill this love (yeah, yeah)
– Bu aşkı öldürmelisin (evet, evet)
Before it kills you, too
– Seni de öldürmeden önce
Kill this love (yeah, yeah)
– Bu aşkı öldür (evet, evet)
Yeah, it’s sad but true
– Evet, üzgün ama doğru
Gotta kill this love (yeah, yeah)
– Bu aşkı öldürmelisin (evet, evet)
Gotta kill, let’s kill this love!
– Öldürmek zorundayım, hadi bu aşkı öldürelim!
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.