I heard you been creeping ’round
– Etrafta süründüğünü duydum.
‘Bout the time that sun goes down
– #Güneşin battığı zamana #
You been talking in your sleep
– Uykunda konuşuyordun.
And it’s been going on for weeks
– Ve haftalardır devam ediyor.
And I been solving puzzle pieces
– Ve yapboz parçalarını çözüyordum
High time to come to Jesus
– İsa’ya gelme zamanı
You got skeletons in your closet
– Dolabında iskeletler var.
It’s written all over your face
– Yüzünün her tarafında yazılı.
Every little lie stacked so high
– Her küçük yalan çok yükseğe yığılmış
Can’t keep your story straight
– Hikayeni düz tutamam.
I don’t know
– Bilmiyorum
How they got there, it’s getting under my skin
– Oraya nasıl geldiler, derimin altına giriyor.
Got skeletons in your closet
– Dolabında iskeletler var.
And I got bones to pick with them, oh
– Ve onlarla birlikte seçmem gereken kemikler var, oh
I was born in the morning
– Sabah doğdum.
But I wasn’t born yesterday
– Ama dün doğmadım.
Deep into your inventory’s
– Envanterinizin derinliklerine
Gonna send me to an early grave
– Beni erken bir mezara göndereceğim.
You got skeletons in your closet
– Dolabında iskeletler var.
It’s written all over your face
– Yüzünün her tarafında yazılı.
Every little lie stacked so high
– Her küçük yalan çok yükseğe yığılmış
Can’t keep your story straight
– Hikayeni düz tutamam.
I don’t know
– Bilmiyorum
How they got there, it’s getting under my skin
– Oraya nasıl geldiler, derimin altına giriyor.
Got skeletons in your closet
– Dolabında iskeletler var.
And I got bones to pick with them
– Ve onlarla birlikte seçmem gereken kemikler var.
Yeah, you got skeletons in your closet
– Evet, dolabında iskeletler var.
It’s written all over your face
– Yüzünün her tarafında yazılı.
Every little lie stacked so high
– Her küçük yalan çok yükseğe yığılmış
Can’t keep your story straight
– Hikayeni düz tutamam.
I don’t know
– Bilmiyorum
How they got there, it’s getting under my skin
– Oraya nasıl geldiler, derimin altına giriyor.
Got skeletons in your closet
– Dolabında iskeletler var.
And I got bones to pick with
– Ve seçmem gereken kemikler var.
Bones to pick with
– Seçilecek kemikler
Bones to pick with them, hey
– Onlarla birlikte almak için kemikler, hey

Brothers Osborne – Skeletons İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.