Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
No stopping me, breaking barriers
– Beni durdurmak, engelleri aşmak yok
I keep on crushing it till I am done
– İşim bitene kadar ezmeye devam ediyorum.
I didn’t get here by accident
– Buraya kazara gelmedim.
No, I’ve been gunning it since I was young
– Hayır, gençliğimden beri onu vuruyorum.
Better believe I’ll be standing here
– Burada duracağıma inansam iyi olur.
There ain’t no moon that can outturn the sun
– Güneşi devirebilecek bir ay yok
I didn’t get here by accident
– Buraya kazara gelmedim.
No, I’ve been gunning it since I was young
– Hayır, gençliğimden beri onu vuruyorum.
(Woah) second to none
– (Woah) eşsizdir
(Woah) been gunning it since I was young
– Gençliğimden beri onu vuruyorum.
I’m standing at the edge now
– Şu anda kenarda duruyorum.
It’s about to go down
– Aşağı inmek üzere.
I’m gonna take it higher
– Daha yükseğe çıkaracağım.
It’s time for me to light it
– Onu yakmamın zamanı geldi.
So they can’t deny it
– Bu yüzden inkar edemezler.
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
If you take a shot, boy, you better not miss
– Ateş edersen, kaçırmasan iyi olur evlat.
‘Cause it won’t ever happen again
– Çünkü bir daha asla olmayacak
You gonna wake up and not even know
– Uyanacaksın ve farkında bile olmayacaksın.
What your name is or where you have been
– Adın ne ya da nerelerdeydin
Better be ready to bleed
– Kanamaya hazır olsan iyi olur.
If you think that you have any hope for a win
– Eğer kazanmak için herhangi bir umudun olduğunu düşünüyorsan
You gonna wake up and not even know
– Uyanacaksın ve farkında bile olmayacaksın.
What your name is or where you have been
– Adın ne ya da nerelerdeydin
(Woah) I never go dim
– Asla sönmem.
(Woah) ’cause I only know how to win
– Çünkü ben sadece nasıl kazanacağımı biliyorum.
I’m standing at the edge now
– Şu anda kenarda duruyorum.
It’s about to go down
– Aşağı inmek üzere.
I’m gonna take it higher
– Daha yükseğe çıkaracağım.
It’s time for me to light it
– Onu yakmamın zamanı geldi.
So they can’t deny it
– Bu yüzden inkar edemezler.
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
Bring that fire
– Ateşi getir.
Light it, light it, light it, light it, light it up
– Yak, yak, yak, yak, yak, yak
Light it, light it, light it up
– Yak, yak, yak
Bring that fire
– Ateşi getir.
Light it, light it, light it, light it, light it up
– Yak, yak, yak, yak, yak, yak
Light it, light it, light it up
– Yak, yak, yak
Bring that fire
– Ateşi getir.
I’m standing at the edge now
– Şu anda kenarda duruyorum.
It’s about to go down
– Aşağı inmek üzere.
I’m gonna take it higher
– Daha yükseğe çıkaracağım.
It’s time for me to light it
– Onu yakmamın zamanı geldi.
So they can’t deny it
– Bu yüzden inkar edemezler.
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
Bring that fire (woah)
– O ateşi getirin.
(Woah)
– (Vay)
Bring that fire
– Ateşi getir.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.