BOBBY – U MAD Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, 찌질이가 예상외로 잘 나가니
– Evet, pul beklenmedik bir şekilde iyi.
배가 아파 뒤지겠지
– Midem ağrıyor. Çöp toplayacağım.
아마 너네 반 이상이 돈만 쳐다볼 때
– Belki de yarınızdan fazlası paraya bakar.
한심하다 생각했지
– Acınası olduğunu düşündüm.
너네 자랑할 때 부러운 적 단 한 번도 없어
– Övünürken seni hiç kıskanmadım.
사실 정이 떨어지고 질릴 때에
– Aslında, uykuya dalmaktan yorulduğumda, uykuya dalmaktan yoruldum.
꼬우면 나도 하란 식의 조언
– Eğer bükersen, sana Haran-sik’in tavsiyesini vereceğim.
엿 바꿔 먹고 침 퉤
– Becerdin, takas edildi, yenildi ve tükürdü

Don’t ever tryna fight my crew
– Sakın mürettebatımla savaşmaya kalkma.
Or even tryna wanna be my team
– Ya da benim takımım olmayı dene
Don’t ever, ever tryna be real
– Asla, asla gerçek olmaya çalışma.
너무 틀려 머리 쓰는 방식
– Saçını kullanma şeklin çok yanlış.
너네가 볼 때는 사료 먹고 배 채워서 행복해도
– Yemek yemekten ve mideni gördüğünde doldurmaktan mutlu olsan bile.
그게 사람이냐 가축아
– Bu bir adam, sığır.
미련한 건 병도 아냐
– Bu bir hastalık değil. Bu bir hastalık değil.
엉덩이로 나이 먹어 사랑할 줄 몰라
– Kıçını nasıl seveceğimi bilmiyorum.

누굴 가르친대 멍청아
– Birine öğretti aptal.
제발 관심 꺼라 변태야
– Lütfen dikkatinizi kapatın. Sen bir sapıksın.
신고하기 전에 경찰에
– Polise bildirmeden önce
너넨 입 다물고 화장실 가
– Çeneni kapalı tut ve tuvalete git.
머리 숙인 모습 자연스러워
– Eğilmiş kafa ile doğal görün
그대로 박고 있어 혹시 홍학이시냐고
– Flamingo musun?
나는 그리 안 살란다
– O kadar uzun yaşamıyorum.
체 게바라처럼 I’ma loving realest
– Che Guevara, en çok sevdiğim gibi

Why you mad, son? 에에에, 쟤네 운대요
– Neden kızgınsın evlat? E-E, ağlıyorlar.
Why you mad, son? 에에에, 화가 났대요
– Neden kızgınsın evlat? E-e, kızgın.
Why you mad, son? 에에에, 쟤네 운대요
– Neden kızgınsın evlat? E-E, ağlıyorlar.
Why you mad? 아무것도 못 하죠, 야, 우냐?
– Neden kızgınsın? Hiçbir şey yapamazsın, değil mi?

Why you mad, son? 덤벼들어
– Neden kızgınsın evlat? Hadi, hadi, hadi.
손 까딱 아무것도 못 해서
– Ellerimle hiçbir şey yapamam.
Why you mad son? 덤벼들어
– Neden kızgınsın evlat? Hadi, hadi, hadi.
손 까딱 아무것도 못 해서
– Ellerimle hiçbir şey yapamam.

Drop it down to the floor, drop it down to the floor
– Yere bırak, yere bırak
Drop it down to the floor (floor, floor, floor, floor)
– Yere bırakın (zemin, zemin, zemin, zemin)
Drop it like it’s hot, drop it like it’s hot
– Sıcakmış gibi bırak, sıcakmış gibi bırak
Drop it like it’s hot (hot, hot, hot, hot)
– Sıcakmış gibi bırak (sıcak, sıcak, sıcak, sıcak)
Drop it down to the floor, drop it down to the floor
– Yere bırak, yere bırak
Drop it down to the floor (floor, floor, floor, floor)
– Yere bırakın (zemin, zemin, zemin, zemin)
Drop it like it’s hot, drop it like it’s hot
– Sıcakmış gibi bırak, sıcakmış gibi bırak
Drop it like it’s hot (hot, hot, hot, hot)
– Sıcakmış gibi bırak (sıcak, sıcak, sıcak, sıcak)

Yeah, 멋진 친구들 내 멋진 시간 들여
– Evet, havalı arkadaşlar, benimle harika zaman geçirelim.
놀러 다녀 너넨 눈을 돌려
– Hadi, gözlerini çevir.
꼴 보기가 싫어 네가 제일 좋아라 하는
– Sana bakmaktan hoşlanmıyorum. En çok hoşuna gittiğini söylüyorum.
가게에서 추방시켜
– Onu dükkandan kovun.
Yeah, 내 머리 위 인간은 둘 수 없지
– Evet, bir insanı kafamın üstüne koyamam.
고집불통 이상주의
– İnatçı İdealizm
난 죽어도 자존심이 주요 부위
– Ölsem bile asıl rol gururdur.
I’ma freak you up if you ever tryna test me
– Eğer beni test etmeye kalkarsan seni çıldırtırım.

어, 정신이 혼미해 홍대 길거리에
– Hongdae’de sokakta kafam karıştı.
Too much shots on my 머리에
– Kafamda çok fazla atış var.
멍청한 패거리 언제나 재밌지
– Aptal olmak her zaman eğlencelidir.
현명함 따윈 다 빼먹지
– Bütün akıllıları çıkaracağım.
적들이 사방에 I love my enemies
– Düşmanlar her yerde düşmanlarımı seviyorum
얘네들 때문에 또 난 내가 되곤 해
– Onlar yüzünden yine ben oldum.
Feeling adrenaline 느껴지는 에너지
– Adrenalin hissetmek Enerjiyi hissetti
저지르지 felony
– Ağır suç işlemek

강북 대표 playboy, ladies love cool boys
– Gangbuk CEO’su playboy, bayanlar havalı erkekleri sever
훔쳐 여친들 마음 필요 없어도
– Çalmak için kız arkadaşının aklına ihtiyacın olmasa bile.
강북 대표 playboy, ladies love cool boys
– Gangbuk CEO’su playboy, bayanlar havalı erkekleri sever
훔쳐 여친들 마음 필요 없어도 (야, 우냐?)
– Kız arkadaşının kalbini çalmana gerek olmasa bile (hey, uña?)

Why you mad, son? 덤벼들어
– Neden kızgınsın evlat? Hadi, hadi, hadi.
손 까딱 아무것도 못 해서
– Ellerimle hiçbir şey yapamam.
Why you mad son? 덤벼들어
– Neden kızgınsın evlat? Hadi, hadi, hadi.
손 까딱 아무것도 못 해서
– Ellerimle hiçbir şey yapamam.

Why you mad, son? 에에에, 쟤네 운대요
– Neden kızgınsın evlat? E-E, ağlıyorlar.
Why you mad, son? 에에에, 화가 났대요
– Neden kızgınsın evlat? E-e, kızgın.
Why you mad, son? 에에에, 쟤네 운대요
– Neden kızgınsın evlat? E-E, ağlıyorlar.
Why you mad? 아무것도 못 하죠, 야, 우냐?
– Neden kızgınsın? Hiçbir şey yapamazsın, değil mi?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın