Impossible Germany
– İmkansız Almanya
Unlikely Japan
– Olası Japonya
Wherever you go
– Nereye gidersen git
Wherever you land
– Nereye inersen in
I’ll say what this means to me
– Bunun benim için ne anlama geldiğini söyleyeceğim.
I’ll do what I can
– Elimden geleni yapacağım.
Impossible Germany
– İmkansız Almanya
Unlikely Japan
– Olası Japonya
The fundamental problem
– Temel sorun
I need to face “This is important”
– “Bu önemli” ile yüzleşmeliyim.
But I know you’re not listening
– Ama dinlemediğini biliyorum.
I know you’re not listening
– Dinlemediğini biliyorum.
This is still new to me
– Bu benim için hala yeni
I wouldn’t understand
– Anlamazdım.
Impossible Germany
– İmkansız Almanya
Unlikely Japan
– Olası Japonya
This is what love is for
– Aşk bunun içindir
To be at a place
– Bir yerde olmak
Gorgeous and alone
– Muhteşem ve yalnız
And face to face
– Ve yüz yüze
With no larger problems
– Daha büyük bir sorun olmadan
That need to be erased
– Bunun silinmesi gerekiyor.
And nothing more important
– Ve daha önemli bir şey yok
Than to know someone’s listening
– Birinin dinlediğini bilmek yerine
Oh I know you’ll be listening
– Oh biliyorum dinliyor olacaksın

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.