Ho preso le mie medicine ma non sento l’effetto
– İlacımı aldım ama etkisini hissetmiyorum.
Sto seduto o in piedi sul bordo del letto (non dormo)
– Yatağın kenarında oturuyorum ya da ayakta duruyorum (Uyumuyorum)
Da ragazzino in piedi sul bordo del tetto
– Çatının kenarında duran küçük bir çocuk gibi
Lasciando cadere cose per sentirne l’effetto (giù)
– Etkiyi hissetmek için bir şeyleri bırakmak (aşağı)
Il suicidio non lo contemplo ma ci penso spesso
– İntiharı düşünmüyorum ama sık sık düşünüyorum.
Lo ammetto, ultimamente ci stavo attraverso
– Kabul ediyorum, son zamanlarda bunu yaşadım.
Depressione è una condizione, credi duri in eterno
– Depresyon bir durumdur, sonsuza dek sürdüğüne inanırsın
È tutto in testa, è una battaglia col cervello
– Her şey kafanın içinde, bu beyinle bir savaş
E non dico questo perché sono uno psichiatra
– Bunu psikiyatrist olduğum için söylemiyorum.
Ma perché sono cresciuto in strada tra merda sbagliata
– Ama yanlış şeyler arasında sokakta büyüdüğüm için
Mamma scusami se sono come sono
– Anne özür dilerim ben böyleyim
Teschio in fiamme da sempre, non puoi tenermi in prigione
– Kafatası sonsuza dek yanacak, beni hapiste tutamazsın
Giro ancora con una lama, ho paranoia delle persone
– Hala bir bıçakla sürüyorum, insanların paranoyası var
Allo stesso tempo morirei senza sentire amore
– Aynı zamanda aşkı hissetmeden ölürdüm
A volte spero che morirò non sentendo dolore
– Bazen acı hissetmeden öleceğimi umuyorum
Ma soltanto un elevarsi, andare via con onore
– Ama sadece bir yükseliş, onurla git
In un posto migliore (posto migliore)
– Daha iyi bir yerde (better place)

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.