Miranda! & Ca7riel – Don İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Quiero saber qué me pasa, te pregunto qué me pasa y no sabés
– Benim sorunumun ne olduğunu bilmek istiyorum, sana benim sorunumun ne olduğunu soruyorum ve sen bilmiyorsun
Qué contestarme porque, claro, de seguro, te mareé
– Bana ne cevap vereceksin, çünkü elbette başını döndürdüm
Con mis idas y vueltas, te cansé con mi cámara lenta
– Gelip gidişlerimle, ağır çekimlerimle seni yordum
Y, aunque trato, nunca puedo apurar mi decisión
– Ve denememe rağmen kararımı asla aceleye getiremem

En el preciso momento en que todo va cambiando para mí
– Benim için her şeyin değiştiği tam anda
En ese instante, te aseguro que alguna señal te di
– O anda sizi temin ederim ki size verdiğim bir işaret
Pero no me escuchaste, tal vez sin intención de tu parte
– Ama beni dinlemedin, belki de istemeden senin açından
Puede ser un poco débil el sonido de mi voz
– Sesimin sesi biraz zayıf olabilir.

¡Ah!, una mañana te veré llegar
– Ah!, bir sabah geldiğinizi göreceğim
Y descubriré que yo solo ya no estoy mejor
– Ve artık daha iyi olmadığımı göreceğim
Y te pediré que me acompañes
– Ve senden bana eşlik etmeni isteyeceğim
¿A dónde?, en verdad no sé, dime que sí, miénteme
– Nereye?, Gerçekten bilmiyorum, söyle bana evet, bana yalan söyle

Podría ser que, al final, rompiste el cristal en mí
– Sonunda içimdeki bardağı kırmış olabilirsin.
Podría pasar que me hagas hablar
– Beni konuşturman olabilir.
Yo creo que tienes el don de curar este mal
– Bu kötülüğü tedavi etme yeteneğine sahip olduğuna inanıyorum

Siento que debo encontrarte y, sin embargo, paso el tiempo yéndome
– Seni bulmam gerektiğini hissediyorum ve yine de zamanımı ayrılmakla geçiriyorum
Hacia mí mismo, a mi centro, que jamás encontraré
– Kendime, merkezime, asla bulamayacağım
Yo quisiera tenerte y tratarte de modo decente
– Sana sahip olmak ve sana iyi bir şekilde davranmak istiyorum
Pero ves que ya no puedo despegar de mi papel
– Ama görüyorsun ki artık rolümden çekilemiyorum.

Deberé tranquilizarme y jugar al juego que me proponés
– Sakinleşmem ve önerdiğin oyunu oynamam gerekecek.
Bajo la guardia que recibo y me abrigo de tu piel
– Korumanın altında alıyorum ve cildinin altına sığınıyorum
El destino me ha dado corazones desequilibrados
– Kader bana dengesiz kalpler verdi
Tu palabra me nivela y detiene mi caer
– Sözün beni seviyelendiriyor ve düşmemi durduruyor

¡Ah!, una mañana te veré llegar
– Ah!, bir sabah geldiğinizi göreceğim
Y descubriré que yo solo ya no estoy mejor
– Ve artık daha iyi olmadığımı göreceğim
Y te pediré que me acompañes
– Ve senden bana eşlik etmeni isteyeceğim
¿A dónde?, en verdad no sé, dime que si, miénteme
– Nereye?, Gerçekten bilmiyorum, söyle bana evet, bana yalan söyle

Podría ser que, al final, rompiste el cristal en mí
– Sonunda içimdeki bardağı kırmış olabilirsin.
Podría pasar que me hagas hablar
– Beni konuşturman olabilir.
Yo creo que tienes el don de curar este mal
– Bu kötülüğü tedavi etme yeteneğine sahip olduğuna inanıyorum

Es un solo
– Bu bir tek
Es la guitarra de-
– Bu gitarın-

Podría ser que, al final, rompiste el cristal en mí
– Sonunda içimdeki bardağı kırmış olabilirsin.
Abriste mi piel, que estaba tan mal
– Derimi açtın, çok yanlıştı.
Quebraste el silencio que me hizo alejar
– Beni çekip götüren sessizliği bozdun.
Quizás seas tú quien me haga regresar
– Belki de beni geri getirecek olan sensin
Intuyo que sabes de forma mejor
– Sanırım daha iyisini biliyorsun.
Y tienes el don que requiere curar este mal
– Ve bu kötülüğü iyileştirmeyi gerektiren yeteneğin var




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın