Video Klip
Şarkı Sözleri
I stepped into an avalanche
– Bir çığın içine adım attım
It covered up my soul
– Ruhumu kapladı
When I am not this hunchback that you see
– Gördüğün bu kambur olmadığım zaman
I sleep beneath the golden hill
– Altın tepenin altında uyuyorum
You who wish to conquer pain
– Acıyı fethetmek isteyen sen
You must learn, learn to serve me well
– Öğrenmelisin, bana iyi hizmet etmeyi öğrenmelisin
You strike my side by accident
– Kazara benim tarafıma vurdun.
As you go down for your goal
– Hedefin için aşağı inerken
The cripple here that you clothe and feed
– Burada giydirdiğin ve beslediğin sakat
Is neither starved nor cold
– Ne aç ne de soğuk
He does not ask for your company
– Senin şirketini istemiyor.
Not at the center, the center of the world
– Merkezde değil, dünyanın merkezinde
And I am on a pedestal
– Ve ben bir kaide üzerindeyim
You did not raise me there
– Beni orada yetiştirmedin.
Your laws do not compel me now
– Yasaların beni şimdi zorlamıyor.
To kneel grotesque and bare
– Grotesk ve çıplak diz çökmek
I myself am the pedestal
– Ben kendim kaideyim
For this ugly hump at which you stare
– Baktığın bu çirkin kambur için
You who wish to conquer pain
– Acıyı fethetmek isteyen sen
You must learn what makes me kind
– Beni nazik yapan şeyin ne olduğunu öğrenmelisin.
The crumbs of love that you offer me
– Bana sunduğun aşk kırıntıları
Are the crumbs I’ve left behind
– Geride bıraktığım kırıntılar mı
Your pain is no credential here
– Acın burada kimlik bilgisi değil.
It’s just a shadow, shadow of my wound
– Bu sadece bir gölge, yaramın gölgesi
I have begun to long for you
– Seni özlemeye başladım
I who have no greed
– Açgözlülüğü olmayan ben
I have begun to ask for you
– Seni istemeye başladım.
I who have no need
– İhtiyacı olmayan ben
You say you’ve gone away from me
– Benden uzaklaştığını söylüyorsun
But I can feel you, feel you when you breathe
– Ama seni hissedebiliyorum, nefes aldığında seni hissedebiliyorum
Do not dress in those rags for me
– O paçavraları benim için giyme
I know you are not poor
– Fakir olmadığını biliyorum
And don’t love me, quite so fiercely now
– Ve beni sevme, şimdi çok şiddetli bir şekilde
When you know that you are not sure
– Emin olmadığını bildiğin zaman
It is your turn, my beloved one
– Sıra sende, sevgilim
It is your flesh that I wear
– Ben senin etini giyiyorum
