Video Klip
Şarkı Sözleri
Knew when I felt it hit
– Vurduğunu hissettiğimde biliyordum
Stood in the park under the eclipse
– Tutulma altında parkta durdu
It was only a field trip
– Sadece bir geziydi.
Till it cooled my blood
– Kanımı soğutana kadar
That’s how it tends to start
– Bu şekilde başlama eğilimindedir
You’re in the light, then you’re in the dark
– Aydınlıktasın, sonra karanlıktasın
Then someone throws a flare
– Sonra birisi bir işaret fişeği fırlatır
You tasted my underwear
– İç çamaşırımın tadına baktın
I knew we were fucked
– Sikildiğimizi biliyordum.
My bed is on fire
– Yatağım yanıyor
Mama, I’m so scared
– Anne, çok korkuyorum.
Don’t know how to come back
– Nasıl geri döneceğimi bilmiyorum
Once I get out on the edge
– Bir kere kenardan çıktığımda
He spit in my mouth like
– Ağzıma tükürdü sanki
He’s sayin’ a prayer
– Bir dua ediyor
But now I’m cryin’ on the phone
– Ama şimdi telefonda ağlıyorum
Swearing nothing’s wrong
– Yanlış bir şey olmadığına yemin etmek
Blame it on
– Onu suçla
Uh-uh, uh-uh-uh
– Uh-uh, uh-uh-uh
Current affairs (Girl, your pussy good, it grip me good a me fi tell you)
– Güncel olaylar (Kız, amın iyi, beni iyi tutuyor ve sana söyleyeyim)
Uh-uh, uh-uh-uh
– Uh-uh, uh-uh-uh
Current affairs (Girl, your pussy good, it grip me good a me fi tell you)
– Güncel olaylar (Kız, amın iyi, beni iyi tutuyor ve sana söyleyeyim)
Uh-uh, uh-uh-uh
– Uh-uh, uh-uh-uh
All alone in my room
– Odamda yapayalnız
Watching the tape of their honeymoon
– Balayının kasetini izlemek
On the boat, it was pure and true
– Teknede, saf ve doğruydu
Then the film came out
– Sonra film çıktı
Hope that we can ignore (Oh-oh-oh)
– Umarım görmezden gelebiliriz (Oh-oh-oh)
Voices we hear through the open door (Oh-oh-oh)
– Açık kapıdan duyduğumuz sesler (Oh-oh-oh)
Would you dive to the ocean floor
– Okyanusun dibine dalar mısın
Just to take my pearl?
– İncimi almak için mi?
‘Cause my bed is on fire (‘Cause my bed is on fire)
– Çünkü yatağım yanıyor (Çünkü yatağım yanıyor)
Mama, I’m so scared (Mama, I’m so scared)
– Anne, çok korkuyorum (Anne, çok korkuyorum)
Were you ever like this (Were you ever like this?)
– Hiç böyle miydin (Hiç böyle miydin?)
Once you went out on the edge?
– Bir kere dışarı çıktın mı?
He spit in my mouth like
– Ağzıma tükürdü sanki
He’s sayin’ a prayer
– Bir dua ediyor
But now I’m cryin’ on the phone
– Ama şimdi telefonda ağlıyorum
Swearing nothing’s wrong
– Yanlış bir şey olmadığına yemin etmek
Blame it on
– Onu suçla
Uh-uh, uh-uh-uh
– Uh-uh, uh-uh-uh
Current affairs (Affairs)
– Güncel olaylar (İşler)
But now I’m high enough to know (Affairs)
– Ama şimdi bilecek kadar uçtum (İşler)
Yeah, I think he’s gon’ blame it on
– Evet, sanırım suçu ona atacak.
Uh-uh, uh-uh-uh
– Uh-uh, uh-uh-uh
Current affair-air-airs (Girl, your pussy good, it grip me good a me fi tell you)
– Şu anki ilişki-hava-hava (Kız, amın iyi, beni iyi tutuyor ve sana söyleyeyim)
(Girl, your pussy good, it grip me good)
– (Kız, amın güzel, beni iyi tutuyor)
Current affair-airs (Girl, your pussy good, it grip me, girl, your pussy good, it grip me good)
– Şu anki ilişki-fiyaka (Kız, amın iyi, beni tutuyor, kız, amın iyi, beni iyi tutuyor)
Uh-uh, uh-uh-uh
– Uh-uh, uh-uh-uh
Current affairs
– Güncel olaylar
Affairs
– İşler
