Video Klip
Şarkı Sözleri
The whole town is talking ’bout how you’ve fallen in love
– Bütün kasaba senin nasıl aşık olduğundan bahsediyor.
I read in the papers he’s someone that girls dream about
– Gazetelerde onun kızların hayalini kurduğu biri olduğunu okumuştum.
Some kind of ruler on top of a kingdom
– Bir krallığın tepesinde bir çeşit hükümdar
I’m just a jester, I’ll never be him
– Ben sadece bir soytarıyım, asla o olmayacağım
Last night you called to me
– Dün gece beni aradın
It almost killed me
– Neredeyse beni öldürüyordu.
To hear you scream my name
– Adımı haykırdığını duymak için
Your smile still kills the same
– Gülüşün hala aynı şeyi öldürüyor
I almost turned around
– Neredeyse arkamı dönüyordum.
You chased me to the ground
– Beni yere kadar kovaladın
You asked me how I’ve been
– Bana nasıl olduğumu sordun
But how do I begin
– Ama nasıl başlarım
To tell you I should’ve chased
– Seni kovalamam gerektiğini söylemek için
You ‘cross every single state?
– Her eyaletten mi geçiyorsun?
I lay down my sword for fate
– Kader için kılıcımı bırakıyorum
‘Cause it’s too little, way too late
– Çünkü çok az, çok geç
I didn’t need the reminder of things I’ve done wrong
– Yanlış yaptığım şeylerin hatırlatılmasına ihtiyacım yoktu.
Of promises broken, fragility hidden in song
– Kırılan sözlerin, şarkıda saklı kırılganlığın
Guess that we’re soulmates in different lifetimes
– Farklı yaşamlarda ruh eşi olduğumuzu tahmin et
What if you leave him? Throw me a lifeline
– Ya onu terk edersen? Bana bir can simidi at
I know that you’re happy
– Mutlu olduğunu biliyorum
But it just killed me
– Ama bu beni öldürdü.
To hear you scream my name
– Adımı haykırdığını duymak için
A clear fucking X-ray
– Açık bir röntgen
Of if I’d stuck around
– Eğer takılıp kalsaydım
I swear to God, I almost drowned
– Yemin ederim neredeyse boğuluyordum.
You asked me how I’ve been
– Bana nasıl olduğumu sordun
But how could I begin
– Ama nasıl başlayabilirim
To tell you I should’ve chased you
– Seni kovalamam gerektiğini söylemek için
I should be who you’re engaged to?
– Nişanlandığın kişi ben mi olmalıyım?
Lost my fight with fate
– Kaderle mücadelemi kaybettim
A tug-of-war of leave and stay
– Ayrılma ve kalma savaşı römorkörü
I give in, I abdicate
– Teslim oluyorum, tahttan çekiliyorum
I lay my sword down anyway
– Yine de kılıcımı indirdim
I’ll see you at Heaven’s gate
– Cennetin kapısında görüşürüz.
‘Cause it’s too little, way too late
– Çünkü çok az, çok geç
I’ll toast outside your wedding day
– Düğün gününün dışında kadeh kaldıracağım.
Whisper vows I’ll never say to you
– Fısıltı yeminleri Sana asla söylemeyeceğim
‘Cause it’s too little, all too late
– Çünkü çok az, çok geç
