Etiket: WOODZ

내게만 보여주는– Sadece gösteriyordum.그 미소가 좋아– Bu gülümsemeyi sevdim.사소한 모습까지– En ufak bir görünüme kadar설레이는 걸– Çok heyecanlıyım.수줍게 떨리는 목소리– Utangaç, titreyen ses화창한 거리의 날씨– Güneşli sokak havası모든 것들이– Her şey거짓말 같았어– Yalana benziyordu.너무 완벽해서– Çok mükemmel. When I fall in love with you– Sana aşık olduğumda피어난 작은 별들– Çiçek Açan Küçük Yıldızlar다 너에게 번져가,…

I betted all I have– Tüm betted var 너는 해달란 적이 없대– Benden hiç istemedin.쌓여가는 내 마음이– Kalbim yükseliyor.까맣게 타 버려도 상관없으니까 (ooh-ooh-ooh)– Siyah yanması umurumda değil (ooh-ooh-ooh) 어쩐지 요즘 따라 잘 하던 연락이 뜸해 (uh)– Her nasılsa, son zamanlarda seninle iletişim halindeydim (uh)솔직히 말해 너– Dürüstçe söyle bana바쁘단 건 다 핑계잖아, 내가 귀찮으니까?– Seni…

깊은 밤 넌 어디로 떠나– Derin gece nereye gidiyorsun?맑은 샘을 찾는다네– Berrak bir çeşme arıyorum.바람에 흙먼지 많더라– Rüzgarda çok fazla toz vardı.무사도착하길 바라– Oraya gitmeni istiyorum. 대화 없는 도시– Diyalogsuz şehirler차가워진 온기– Soğutulmuş sıcaklık우린 숨결을 잃어버렸고– Nefesimizi kaybettik.동이 틀 때까지– Şafağa kadar가만히 가만히– Kıpırdama괜찮아질 거야– Her şey düzelecek. 난 자장가를 부를래– Ninni söylemek istiyorum.Oh-oh, oh-oh,…

해가 닿지 않는 그 방– Güneşin ulaşmadığı o oda난 거기 있었지– Ben de oradaydım.가끔씩 들려오는– Bazen duyuyorum소리들을 외면한 채– Seslere dikkat ediyordum. 새어든 빛이 보여 문틈 사이– Kapılar arasında sızan ışığı görebiliyorum.피어난 호기심 견딜 수 없어– Çiçek açan merakı kaldıramam.들여다보니 네가 보여– İçeri bakıyorum ve seni görüyorum.참았던 기억 쏟아져 버려– Yaşadığın anıları dök.질문은 시작이 돼–…

시작은 그저 그렇게 너와 나– Başlangıç sadece sen ve ben눈빛은 찌릿하게 통해 자꾸 oh, God– Tanrım, gözlerim sürekli acıyor.(She got deep blue)– (O derin mavi var) 우린 처음 보는 관계– İlk gördüğümüz ilişki biziz.빨강 눈엔 foreign– Kırmızı gözlü yabancı너와 난 바라보기만 해도 은은하데 (Ah-ah)– Sen ve ben ona bakıyoruz, ama bu gümüş bir galaksi (Ah-ah)자기야…