Video Klip
Şarkı Sözleri
This night is cold in the kingdom
– Bu gece krallıkta soğuk
I can feel you fade away
– Kaybolduğunu hissedebiliyorum
From the kitchen to the bathroom sink and
– Mutfaktan banyo lavabosuna ve
Your steps keep me awake
– Adımların beni uyanık tutuyor
Don’t cut me down, throw me out, leave me here to waste
– Beni kesmeyin, dışarı atın, beni burada boşa harcamaya bırakın
I once was a man with dignity and grace
– Bir zamanlar onurlu ve zarafetli bir adamdım
Now I’m slipping through the cracks of your cold embrace
– Şimdi senin soğuk kucağının çatlaklarından kayıyorum
So please, please
– Bu yüzden lütfen, lütfen
Could you find a way to let me down slowly?
– Beni yavaşça hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu bulabilir misin?
A little sympathy I hope you can show me
– Biraz sempati umarım bana gösterebilirsin
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
Let me down, down, let me down, down
– İndir beni, indir beni, indir beni, indir beni
Let me down, let me down, down
– Beni hayal kırıklığına uğratın, beni hayal kırıklığına uğratın, aşağı
Let me down, down, let me down
– Bırak beni, bırak beni, bırak beni
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
Cold skin, drag my feet on the tile
– Soğuk cilt, ayaklarımı fayansın üzerine sürükleyin
As I’m walking down the corridor
– Koridorda yürürken
And I know we haven’t talked in a while
– Bir süredir konuşmadığımızı da biliyorum.
So I’m looking for an open door
– Bu yüzden açık bir kapı arıyorum
Don’t cut me down, throw me out, leave me here to waste
– Beni kesmeyin, dışarı atın, beni burada boşa harcamaya bırakın
I once was a man with dignity and grace
– Bir zamanlar onurlu ve zarafetli bir adamdım
Now I’m slipping through the cracks of your cold embrace
– Şimdi senin soğuk kucağının çatlaklarından kayıyorum
So please, please
– Bu yüzden lütfen, lütfen
Could you find a way to let me down slowly?
– Beni yavaşça hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu bulabilir misin?
A little sympathy, I hope you can show me
– Biraz sempati, umarım bana gösterebilirsin
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
Let me down, down, let me down, down
– İndir beni, indir beni, indir beni, indir beni
Let me down, let me down, down
– Beni hayal kırıklığına uğratın, beni hayal kırıklığına uğratın, aşağı
Let me down, down, let me down
– Bırak beni, bırak beni, bırak beni
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
And I can’t stop myself from falling down
– Ve düşmekten kendimi alıkoyamam
And I can’t stop myself from falling down
– Ve düşmekten kendimi alıkoyamam
And I can’t stop myself from falling down
– Ve düşmekten kendimi alıkoyamam
And I can’t stop myself from falling down
– Ve düşmekten kendimi alıkoyamam
Could you find a way to let me down slowly?
– Beni yavaşça hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu bulabilir misin?
A little sympathy, I hope you can show me
– Biraz sempati, umarım bana gösterebilirsin
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
Let me down, down, let me down, down
– İndir beni, indir beni, indir beni, indir beni
Let me down, let me down, down
– Beni hayal kırıklığına uğratın, beni hayal kırıklığına uğratın, aşağı
Let me down, down, let me down
– Bırak beni, bırak beni, bırak beni
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
If you wanna go, then I’ll be so lonely
– Eğer gitmek istiyorsan, o zaman çok yalnız olacağım
If you’re leaving, baby, let me down slowly
– Eğer gideceksen bebeğim, yavaşça beni yüzüstü bırak
