Video Klip
Şarkı Sözleri
I want you to stay
– Kalmanı istiyorum.
‘Til I’m in the grave
– Mezara girene kadar
‘Til I rot away, dead and buried
– Çürüyüp gidene kadar, ölüp gömülene kadar
‘Til I’m in the casket you carry
– Taşıdığın tabutun içinde olana kadar
If you go, I’m goin’ too, uh
– Sen gidersen ben de giderim.
‘Cause it was always you (Alright)
– Çünkü her zaman sendin (Tamam)
And if I’m turnin’ blue, please don’t save me
– Ve eğer maviye dönüyorsam, lütfen beni kurtarma
Nothin’ left to lose without my baby
– Bebeğim olmadan kaybedecek bir şey kalmadı
Birds of a feather, we should stick together, I know
– Kuş tüyü kuşlar, birbirimize bağlı kalmalıyız, biliyorum
I said I’d never think I wasn’t better alone
– Yalnız daha iyi olmadığımı asla düşünemeyeceğimi söyledim.
Can’t change the weather, might not be forever
– Havayı değiştiremez, sonsuza dek olmayabilir
But if it’s forever, it’s even better
– Ama sonsuza dek sürerse, daha da iyidir
And I don’t know what I’m cryin’ for
– Ve ne için ağladığımı bilmiyorum
I don’t think I could love you more
– Seni daha fazla sevebileceğimi sanmıyorum.
It might not be long, but baby, I
– Uzun sürmeyebilir ama bebeğim, ben
I’ll love you ’til the day that I die
– Öldüğüm güne kadar seni seveceğim
‘Til the day that I die
– Öldüğüm güne kadar
‘Til the light leaves my eyes
– Işık gözlerimi terk edene kadar
‘Til the day that I die
– Öldüğüm güne kadar
I want you to see, hm
– Görmeni istiyorum, hm
How you look to me, hm
– Bana nasıl bakıyorsun, hm
You wouldn’t believe if I told ya
– Sana söyleseydim inanmazdın.
You would keep the compliments I throw ya
– Sana attığım iltifatlar sende kalsın
But you’re so full of shit, uh
– Ama sen çok boktan birisin, uh
Tell me it’s a bit, oh
– Bana biraz olduğunu söyle, oh
Say you don’t see it, your mind’s polluted
– Görmediğinizi söyleyin, zihniniz kirlenmiş.
Say you wanna quit, don’t be stupid
– Bırakmak istediğini söyle, aptal olma
And I don’t know what I’m cryin’ for
– Ve ne için ağladığımı bilmiyorum
I don’t think I could love you more
– Seni daha fazla sevebileceğimi sanmıyorum.
Might not be long, but baby, I
– Uzun sürmeyebilir ama bebeğim, ben
Don’t wanna say goodbye
– Hoşçakal demek istemiyorum
Birds of a feather, we should stick together, I know (‘Til the day that I die)
– Kuş tüyü kuşlar, birbirimize bağlı kalmalıyız, biliyorum (Öldüğüm güne kadar)
I said I’d never think I wasn’t better alone (‘Til the light leaves my eyes)
– Yalnız daha iyi olmadığımı asla düşünmeyeceğimi söyledim (ışık gözlerimi terk edene kadar)
Can’t change the weather, might not be forever (‘Til the day that I die)
– Havayı değiştiremem, sonsuza dek olmayabilir (Öldüğüm güne kadar)
But if it’s forever, it’s even better
– Ama sonsuza dek sürerse, daha da iyidir
I knew you in another life
– Seni başka bir hayatta tanıyordum.
You had that same look in your eyes
– Gözlerinde de aynı bakış vardı.
I love you, don’t act so surprised
– Seni seviyorum, şaşırmış gibi davranma