Home / TR - Türkçe Şarkı Sözleri ve Çevirileri / Brass Against – Wake Up İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Brass Against – Wake Up İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

COME ON!!
– Haydi!!

Come on
– Haydi

Although ya try to discredit, ya still never edit
– Seni sarsmak rağmen, seni hala hiç düzenleyin
The needle I’ll thread it, radically poetic
– İğneyi geçireceğim, kökten şiirsel
Standin’ with the fury that they had in ’66
– 66’da yaşadıkları öfkeyle ayakta duruyorlar.
And like E-Double “I’m Mad”, still knee deep in the system’s shit
– Ve E-Double “Kızgınım” gibi, hala sistemin bokunda diz derinliğinde

Hoover, he was a body remover
– Hoover, o bir ceset temizleyiciydi.
I’ll give you a dose but it’ll never come close to the
– Sana bir doz vereceğim ama asla ilacın yanına yaklaşmayacak.
Rage built up INSIDE OF ME!
– İçimde öfke birikti!

Fist in the air in the land of hypocrisy
– İkiyüzlülük diyarında havada yumruk
Movements come and movements go
– Hareketler gelir ve hareketler gider
Leaders speak movements cease when their heads are flown
– Liderler, kafaları uçtuğunda hareketlerin durduğunu söylüyor
Cause all these punks got bullets in their heads
– Çünkü bütün bu serserilerin kafalarında kurşun var.
Departments of police, (WHAT?!) the judges (WHAT?!), the feds
– Polis departmanları, (NE?!) yargıçlar (NE?!), Federal
Networks at work, keeping people calm
– İş yerindeki ağlar, insanları sakin tutmak
You know they went after King, when he spoke out on Vietnam
– Vietnam hakkında konuşurken King’in peşine düştüklerini biliyorsun.
He turned the power to the have-nots
– Gücü sahip olmayanlara çevirdi.
And then came the SHOT!!
– Ve sonra ATIŞ geldi!!

Yeah!
– Evet!
Yeah, back in this!
– Evet, buna geri dön!

With poetry my mind I flex
– Şiirle aklımı esnetiyorum
“Flip” like Wilson, vocals never lackin’ that finesse
– Wilson gibi “Çevir”, vokaller asla bu incelikten yoksun değil
Who I got to, who I got to do to wake you up?
– Seni uyandırmak için kimi yapmalıyım?
To shake you up, to break the structure up
– Seni sarsmak, yapıyı parçalamak için

Cause blood still flows in the gutter
– Çünkü olukta hala kan akıyor.
I’m like taking photos, mad boy kicks open the shutter
– Fotoğraf çekmek gibiyim, deli çocuk tekmeler deklanşörü açıyor
Set the groove, then stick and move like I was Cassius
– Oluğu ayarlayın, sonra tutun ve ben Cassius’muşum gibi hareket edin
Rep the “Stutter Step” then bomb a left upon the fascists
– “Kekeme Adımı” nı tekrarlayın ve ardından faşistlerin üzerine bir sol bombalayın

YEAH! Several federal men
– evet! Birkaç federal adam
Who pulled schemes on the dream and put it to an end
– Rüyanın planlarını kim çekti ve sona erdirdi
You better beware of retribution with mind war
– Akıl savaşıyla intikamdan sakınsan iyi edersin.

Networks at work, keepin’ people calm
– İş yerindeki ağlar, insanları sakin tutmak
Ya know they murdered X and tried to blame it on Islam
– X’i öldürdüklerini ve suçu İslam’a atmaya çalıştıklarını biliyorsun.
He turned the power to the have-nots
– Gücü sahip olmayanlara çevirdi.
And then came the SHOT!
– Ve sonra ATIŞ geldi!

What was the price on his head?
– Kafasındaki fiyat neydi?
What was the PRICE ON HIS HEAD?!
– KAFASINDAKİ FİYAT neydi?!

I think I heard a shot
– Sanırım silah sesi duydum.
I think I heard a shot
– Sanırım silah sesi duydum.
I think I heard a shot
– Sanırım silah sesi duydum.
I THINK I HEARD A SHOT!
– SANIRIM SİLAH SESİ DUYDUM!
I THINK I HEARD A SHOT!
– SANIRIM SİLAH SESİ DUYDUM!
I think I heard, I think I heard a shot
– Sanırım duydum, sanırım bir silah sesi duydum.

Black Nationalism
– Siyah Milliyetçilik
May be a brave contender for this position
– Bu pozisyon için cesur bir yarışmacı olabilir
But should he abandon his supposed ‘obedience’
– Ama sözde ‘itaatini’ terk etmeli mi
To the ‘White liberal doctrine’ of non-violence
– Şiddetsizliğin ‘Beyaz liberal doktrini’ne
And embrace Black Nationalism
– Ve Siyah Milliyetçiliği Kucakla

Through counter-intelligence, it should be possible
– Karşı istihbarat sayesinde mümkün olmalı
To pinpoint potential troublemakers and neutralize them
– Potansiyel sorun yaratanları tespit etmek ve etkisiz hale getirmek

And neutralize them
– Ve onları etkisiz hale getirin
And neutralize them
– Ve onları etkisiz hale getirin

WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!
WAKE UP!
– Uyan!

HOW LONG?! NOT LONG!
– NE KADAR?! UZUN SÜRMEZ!
CAUSE WHAT YOU REAP
– ÇÜNKÜ NE BİÇERSEN ONU BİÇERSİN
IS WHAT YOU SOW!!
– NE EKERSEN ONU ALIR!!



Etiketlendi:

Cevap bırakın