Gilbert O’Sullivan – Alone Again (Naturally) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

In a little while from now
– Kısa bir süre sonra
If I’m not feeling any less sour
– Eğer daha az ekşi hissetmiyorsam
I promise myself to treat myself
– Kendimi tedavi edeceğime söz veriyorum.
And visit a nearby tower
– Ve yakındaki bir kuleyi ziyaret edin
And climbing to the top
– Ve zirveye tırmanmak
Will throw myself off
– Kendimi atacağım
In an effort to
– Bir çaba içinde
Make it clear to whoever
– Her kim olursa olsun açıkça belirtin
Wants to know what it’s like when you’re shattered
– Paramparça olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmek istiyor.

Left standing in the lurch at a church
– Bir kilisede pusuda duran sol
Were people saying, My God, that’s tough
– İnsanlar bunun zor olduğunu mu söylüyorlardı?
She stood him up
– Onu ayağa kaldırdı.
No point in us remaining
– Kalmamızın bir anlamı yok.
We may as well go home
– Eve gitsek iyi olur.
As I did on my own
– Kendi başıma yaptığım gibi.
Alone again, naturally
– Yine yalnız, doğal olarak

To think that only yesterday
– Bunu daha dün düşünmek için
I was cheerful, bright and gay
– Neşeli, zeki ve eşcinseldim.
Looking forward to who wouldn’t do
– Kimin yapmayacağını dört gözle bekliyorum
The role I was about to play
– Oynamak üzere olduğum rol
But as if to knock me down
– Ama sanki beni yere serecekmiş gibi
Reality came around
– Gerçeklik ortaya çıktı
And without so much as a mere touch
– Ve sadece bir dokunuş kadar olmadan
Cut me into little pieces
– Beni küçük parçalara ayır

Leaving me to doubt
– Beni şüpheye düşürüyor
Talk about, God in His mercy
– Tanrı’nın merhameti hakkında konuşun
Oh, if he really does exist
– Eğer gerçekten varsa
Why did he desert me
– Neden beni terk etti?
In my hour of need
– İhtiyacım olan saatte
I truly am indeed
– Gerçekten öyleyim.
Alone again, naturally
– Yine yalnız, doğal olarak

It seems to me that
– Bana öyle geliyor ki
There are more hearts broken in the world
– Dünyada kırılan daha çok kalp var.
That can’t be mended
– Bu tamir edilemez.
Left unattended
– Gözetimsiz bırakıldı
What do we do
– Ne yapacağız
What do we do
– Ne yapacağız

Alone again, naturally
– Yine yalnız, doğal olarak

Looking back over the years
– Yıllar öncesine bakmak
And whatever else that appears
– Ve görünen başka ne olursa olsun
I remember I cried when my father died
– Babam öldüğünde ağladığımı hatırlıyorum.
Never wishing to hide the tears
– Asla gözyaşlarını saklamak istemem
And at sixty-five years old
– Ve altmış beş yaşında
My mother, God rest her soul
– Annem, Allah rahmet eylesin
Couldn’t understand why the only man
– Neden tek adam olduğunu anlayamadım.
She had ever loved had been taken
– O hiç sevmişti alınmıştı
Leaving her to start
– Başlamak için onu terk etmek
With a heart so badly broken
– Çok kötü kırılmış bir kalple
Despite encouragement from me
– Benden cesaret almasına rağmen
No words were ever spoken
– Hiçbir kelime konuşulmadı
And when she passed away
– Ve vefat ettiğinde
I cried and cried all day
– Bütün gün ağladım ve ağladım
Alone again, naturally
– Yine yalnız, doğal olarak
Alone again, naturally
– Yine yalnız, doğal olarak




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın