Endearing though to me,
– Yine de bana sevimli,
Many a man has tried to flee
– Bir çok insan kaçmaya çalıştı
The sordid corners of
– ‘Nin kirli köşeleri
This putrid penitentiary,
– Bu kokuşmuş cezaevi,
Oh, are you here with me?
– Burada benimle misin?
Are you here with me, or
– Burada benimle misin yoksa
Am I dreaming of your shackles
– Prangalarını mı hayal ediyorum
Loudly dragging through
– Yüksek sesle sürükleyerek
The hallways of my reverie,
– Hayallerimin koridorları,
Oh, are you here with me?
– Burada benimle misin?
Farther than a lunar axis,
– Bir ay ekseninden daha uzak,
As far as I know outer space is.
– Bildiğim kadarıyla uzay öyle.
Innovation never takes us
– İnovasyon bizi asla almaz
As far as we can be.
– Olabildiğimiz kadarıyla.
What is left for me?
– Bana ne kaldı?
Dimmer than a summer solstice,
– Bir yaz gündönümünden daha sönük,
North of any blooming roses,
– Çiçek açan güllerin kuzeyinde,
Melted water, open faces,
– Erimiş su, açık yüzler,
Below the winter freeze
– Kış donunun altında
The cold paralyzes me.
– Soğuk beni felç ediyor.
I’m holding on to home.
– Eve tutunuyorum.
Thumbs up for the next ride in,
– Bir sonraki yolculuk için yaşasın,
I’ll go where fuel carries it.
– Yakıtın taşıdığı yere gideceğim.
I hope it’s reaching Gulu town.
– Umarım Gulu kasabasına ulaşıyordur.
I’ll meet my friends sometime
– Bir ara arkadaşlarımla buluşacağım.
Around the bend.
– Virajın etrafında.
The kitchen smells of memories,
– Mutfak hatıra kokuyor,
And there beside the quarterlies
– Ve orada çeyrek dönemlerin yanında
Are photos of my family, but
– Ailemin fotoğrafları, ama
Some of them are missing me, and
– Bazıları beni özlüyor ve
I am missing them right back.
– Onları hemen özlüyorum.
I’m holding on to home.
– Eve tutunuyorum.
There is nothing captivating
– Büyüleyici bir şey yok
On this road that we are roaming.
– Dolaştığımız bu yolda.
I know every step to take,
– Atılacak her adımı biliyorum,
I know every creak the stairs will make.
– Merdivenlerin yapacağı her gıcırtıyı biliyorum.
Holding on to home
– Eve tutunmak
Like it’s as real as a stone, and
– Sanki bir taş kadar gerçekmiş gibi ve
If I told you: “you imagined it”.
– Sana söyleseydim: “hayal ettin”.
Would it matter anymore, if
– Artık önemli mi, eğer
You’re with me?
– Benimle misin?
As long as you’re with me.
– Benimle olduğun sürece.
I’m holding on to home.
– Eve tutunuyorum.

Matt Holubowski – Holding On To Home İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.