TOOL – Forty Six & 2 İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Join in my, join in my child
– Bana katıl, çocuğuma katıl
And listen, digging through my old numb shadow
– Ve dinle, eski uyuşmuş gölgemi kazıyorum

My shadow’s shedding skin
– Gölgem teni döküyor.
I’ve been picking scabs again
– Yine kabuk topluyordum.
I’m down, digging through
– Aşağıdayım, araştırıyorum.
My old muscles, looking for a clue
– Eski kaslarım, bir ipucu arıyorum

I’ve been crawling on my belly
– Karnımda sürünüyordum.
Clearing out what could’ve been
– Ne olabileceğini açıklığa kavuşturmak
I’ve been wallowing in my own confused
– Kendi kafamın içinde dolaşıp duruyorum.
And insecure delusions
– Ve güvensiz sanrılar
For a piece to cross me over
– Bir parçanın beni geçmesi için
Or a word to guide me in
– Ya da bana rehberlik edecek bir kelime
I wanna feel the changes coming down
– Değişikliklerin geldiğini hissetmek istiyorum.
I wanna know what I’ve been hiding
– Ne sakladığımı bilmek istiyorum.

In my shadow
– Gölgemde
My shadow
– Gölgem
Change is coming through
– Değişim geliyor
My shadow
– Gölgem
My shadow’s
– Gölgem
Shedding skin
– Dökülme cilt
I’ve been picking
– Seçiyorum
My scabs again
– Yine kabuklarım

Join in my, join in my child
– Bana katıl, çocuğuma katıl
Shadow’s closer to meaning
– Gölge anlamlara daha yakın

I’ve been crawling on my belly
– Karnımda sürünüyordum.
Clearing out what could’ve been
– Ne olabileceğini açıklığa kavuşturmak
I’ve been wallowing in my own chaotic
– Kendi karmaşamın içinde dolaşıp duruyorum.
And insecure delusions
– Ve güvensiz sanrılar
I wanna feel the change consume me
– Değişimin beni tükettiğini hissetmek istiyorum.
Feel the outside turning in
– Dışarının döndüğünü hisset
I wanna feel the metamorphosis and
– Başkalaşımı hissetmek istiyorum ve
Cleansing I’ve endured in
– Katlandığım temizlik

My shadow
– Gölgem
My shadow
– Gölgem
Change is coming
– Değişim geliyor
Now is my time
– Şimdi benim zamanım
Listen to my muscle memory
– Kas hafızamı dinle
Contemplate what I’ve been clinging to
– Neye tutunduğumu düşün
Forty-six and two ahead of me
– Kırk altı ve iki önümde

I choose to live and to grow
– Yaşamayı ve büyümeyi seçiyorum
Take and give and to move
– Al ve ver ve hareket et
Learn and love and to cry
– Öğren, sev ve ağla
Kill and die and to be paranoid and to lie
– Öldür ve öl paranoyak olmak ve yalan söylemek
Hate and fear and to do
– Nefret ve korku ve yapmak
What it takes to move through
– İçinden geçmek için gerekenler

I choose to live and to lie
– Yaşamayı ve yalan söylemeyi seçiyorum
Kill and give and to die
– Öldür ve ver ve öl
Learn and love and to do
– Öğrenmek, sevmek ve yapmak
What it takes to step through
– Adım atmak için gerekenler

See my shadow changing
– Gölgemin nasıl değiştiğini gör
Stretching up and over me
– Yukarı ve bana doğru uzanıyor
Soften this old armor
– Bu eski zırhı yumuşat
Hoping I can clear the way by
– Umarım yolu açabilirim.
Stepping through my shadow
– Gölgemin içinden adım atmak
Coming out the other side
– Diğer taraftan çıkıyor
Step into the shadow
– Gölgeye adım at
Forty six and two are just ahead of me
– Kırk altı ve iki hemen önümde




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın