YUCKEE & Kut Kaper – Empty Space İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

YO
– YO
YUCKEE and KAPER
– YUCKEE ve KAPER
HIP HOP is BACK
– HİP HOP GERİ DÖNDÜ
Crossing all dividing lines
– Tüm bölme çizgilerini geçmek
Mother Nature Father Time
– Doğa Ana Baba Zamanı
Send me back to end the mass shooting trend pre Columbine
– Columbine öncesi toplu çekim trendini sona erdirmek için beni geri gönder
Constant crime is on the rise
– Sürekli suç artıyor
Our children’s eyes are open wide
– Çocuklarımızın gözleri açık
Bottom line I’ll ostracize myself and not apologize
– Sonuç olarak kendimi dışlayacağım ve özür dilemeyeceğim
What should I be sorry for
– Ne için üzgün olmalıyım
A drive that leaves me wanting more
– Daha fazlasını istememi sağlayan bir sürüş
All aboard the mothership
– Ana gemideki herkes
The pirates hit right off the shore
– Korsanlar kıyıdan vurdu
Judgment Day is on the way
– Kıyamet Günü yolda
I see it in my distance
– Onu uzaktan görüyorum
Still trying to pray away the images from past decisions
– Hala geçmiş kararlardan gelen görüntüleri dua etmeye çalışıyorum
Lost in my addiction active visions sac religious
– Bağımlılığımda kayboldum aktif vizyonlar sac dini
Sixty days inpatient treatment brought me back to handling business
– Altmış gün yatarak tedavi beni iş yapmaya geri getirdi
On Halloween was on my knees asking for forgiveness
– Cadılar Bayramı’nda dizlerimin üzerinde af dilemek istiyordum.
He answered my prayers and got me out of there right after Christmas
– Dualarıma cevap verdi ve Noel’den hemen sonra beni oradan çıkardı
I was trippin
– Trippin oldum
Strangers I just met were mad suspicious
– Yeni tanıştığım yabancılar delicesine şüpheliydiler.
Being tested
– Test ediliyor
I guess the devils vengeance wasn’t finished
– Sanırım şeytanların intikamı henüz bitmedi.
What a blessing cuz nothing special happens overnight
– Bir gecede özel bir şey olmadığı için ne büyük bir nimet
My confession
– İtirafım
I share it with you cuz it’s only right
– Seninle paylaşıyorum çünkü bu sadece doğru

I wake up at night and I reach for the light
– Geceleri uyanıyorum ve ışığa uzanıyorum
How could I switch from the Green to the White
– Yeşilden Beyaza nasıl geçebilirim
Too stubborn in times when I needed advice
– Tavsiyeye ihtiyacım olduğu zamanlarda çok inatçı
Still blaming the world for not treating me right
– Hala bana doğru davranmadığı için dünyayı suçluyorum
Read and I write at the foot of my bunk
– Oku ve yaz ranzamın dibinde
Head got so big then it finally shrunk
– Kafa o kadar büyüdü ki sonunda küçüldü
Anxiety sucks
– Kaygı berbat
Who can I trust
– Kime güvenebilirim
Especially after she lied to me once
– Özellikle bana bir kez yalan söyledikten sonra
Pop me a bar then I roll me a blunt
– Bana bir bar aç sonra bana bir künt yuvarlarım
Now maybe finally I’ll get some rest
– Belki sonunda biraz dinlenebilirim.
Everyone tired of me drinking and lying too late by the time that I try and confess
– İtiraf etmeye çalıştığım zamana kadar herkes içmekten ve çok geç yalan söylemekten bıktı
Life is a mess and the culprit is one
– Hayat bir karmaşa ve suçlu bir
It ain’t me I ain’t no fortunate son
– Ben değilim ben şanslı bir oğul değilim
It’s the first of the month
– Bu ayın ilk günü.
Rent isn’t paid by the eighth then my shit gon be out on the lawn
– Kira sekizinciye kadar ödenmez, o zaman bokum çimlerin üzerinde olacak
Tired of this watered down auto tune shit that I hear in my ear when the radio on
– Radyo açıkken kulağımda duyduğum bu sulandırılmış otomatik ayar saçmalığından bıktım
So I make a new song with no expectation of anyone trying to play it at all
– Bu yüzden hiç kimsenin çalmaya çalışmasını beklemeden yeni bir şarkı yapıyorum
Game has evolved
– Oyun gelişti
I fixed it before
– Daha önce tamir etmiştim.
But now I’m like Dora I came to explore
– Ama şimdi Dora gibiyim Keşfetmeye geldim
Got Kaper involved
– Kaper dahil oldu mu
Who got a problem
– Kimin sorunu var
I came from the bottom
– Aşağıdan geldim.
I’m safe when I fall
– Düştüğümde güvendeyim

A thousand mile journey begins
– Bin millik bir yolculuk başlıyor
With just a single step
– Sadece tek bir adımla
Before we speak concerning my fears
– Korkularım hakkında konuşmadan önce
Inhale a single breath
– Tek bir nefes al
Although the end result isn’t clear
– Sonuç net olmasa da
I’m sticking out my chest
– Göğsümden çıkıyorum.
I’d hate to sound Obsessed but I’m focused
– Takıntılı görünmekten nefret ederim ama odaklandım
So no amount of rest
– Yani dinlenme miktarı yok
Or water from the fountain of youth conjoined with wisdom’s stream
– Ya da bilgeliğin akışıyla birleşen gençlik çeşmesinden gelen su
Could separate my soul from my truth
– Ruhumu gerçeğimden ayırabilirim
Now that’s the winning team
– İşte kazanan takım bu
I burn through vocal cords in the booth
– Kabinde ses tellerini yakıyorum
Neck in a guillotine
– Giyotinde boyun
No longer fiend simple green
– Artık basit yeşil şeytan yok
Just chillin spittin shit I mean
– Sadece chillin tükürüyor bok demek istiyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın