Ich bin nicht zufrieden mit deinem Maximum
– Maksimumdan memnun değilim
Will den Chefsessel, nicht das Praktikum
– Patron koltuğunu istiyor, stajını değil
Bin kein Typ für zweite Plätze, ich muss alles hol’n, yeah
– İkinci sırada yer alan bir adam değilim, her şeyi almalıyım, Evet
Ich häng’ mir keine silberne Medaillen um
– Gümüş madalya takmıyorum.
Grenzen gibt’s keine, denn nur scheitern hilft mir hoch (yeah)
– Sınır yok, çünkü sadece başarısızlık bana yardımcı oluyor (Evet)
Und dieser Freiheitskick, er leitet mich hier durch (yeah)
– Ve bu özgürlük vuruşu, beni buraya yönlendiriyor (Evet)
Ich muss hier raus
– Buradan çıkmalıyım.
Ich wache morgens vor der Sonne auf
– Sabah güneşin önünde uyanıyorum
Ich schuld’ es meinen Traum
– Bunu hayalime borçluyum.
Und mach’ ein’n Marathon vorm Morgengrau’n
– Ve Şafaktan önce bir maraton yap
Ich werd’ heut das Unmögliche anfang’n
– Bugün imkansız bir başlangıç yapacağım.
Drück’ aufs Gas, alles geht mir zu langsam
– Gaza bas, her şey çok yavaş gidiyor.
Ich muss hier raus
– Buradan çıkmalıyım.
Ich wache morgens vor der Sonne auf
– Sabah güneşin önünde uyanıyorum
Alle sagen: “Nein”, aber ich sage: “Doch”
– Herkes “Hayır” diyor, ama ben “evet” diyorum.”
Alle meine Sorgen fall’n in ein schwarzes Loch
– Tüm Endişelerim bir kara deliğe düşüyor
Nur noch linke Spur, ich kenn’ kein Stopp
– Sadece Sol Şerit, hiçbir durak bilmiyorum
Gestern vergessen, ich fühl’ mich neugebor’n
– Dün unuttum, yeniden doğduğumu hissediyorum.
Keine Rückspiegel mehr, denn ich schau’ nur nach vorn
– Artık dikiz aynası yok, çünkü sadece ileriye bakıyorum
Bis auf ewig, denn das Ziel ist, niemals anzukomm’n (anzukomm’n)
– Sonsuza kadar, çünkü amaç asla gelmemek)
Grenzen gibt’s keine, denn nur scheitern hilft mir hoch (yeah)
– Sınır yok, çünkü sadece başarısızlık bana yardımcı oluyor (Evet)
Und dieser Freiheitskick, er leitet mich hier durch (yeah)
– Ve bu özgürlük vuruşu, beni buraya yönlendiriyor (Evet)
Ich muss hier raus
– Buradan çıkmalıyım.
Ich wache morgens vor der Sonne auf
– Sabah güneşin önünde uyanıyorum
Ich schuld’ es meinen Traum
– Bunu hayalime borçluyum.
Und mach’ ein’n Marathon vorm Morgengrau’n
– Ve Şafaktan önce bir maraton yap
Ich werd’ heut das Unmögliche anfang’n
– Bugün imkansız bir başlangıç yapacağım.
Drück’ aufs Gas, alles geht mir zu langsam
– Gaza bas, her şey çok yavaş gidiyor.
Ich muss hier raus
– Buradan çıkmalıyım.
Ich wache morgens vor der Sonne auf
– Sabah güneşin önünde uyanıyorum
Ich wache morgens vor der Sonne auf
– Sabah güneşin önünde uyanıyorum
Ich wache morgens vor der Sonne auf
– Sabah güneşin önünde uyanıyorum

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.