처음부터 알고 있었어
– Başından beri biliyordum.
난 안되는 걸
– Yapamam.
모든 게 내 욕심이였어
– Her şey benim açgözlülüğümdü.
너는 내게 너무 달콤해서
– Bana karşı Çok Tatlısın.
안되는 줄 알면서
– Yapmaman gerektiğini düşündüm.
밀어내려 할 수 록
– Kaya itmek için
맘이 더 깊어져
– Kalbim daha derin.
잡은 네 손을 놓아야 하는데
– Yakaladığım elini bırakmam gerek.
너를 바라보면 그게 안돼
– Sana bakarsam, öyle değil.
이대로 돌아서면 다시는 너를 볼 수 없는게
– Eğer böyle dönersen, seni bir daha asla göremeyeceğim.
믿기질 않아 모든 게
– Her şeye inanamıyorum.
떨리는 내 손이
– Ellerim titriyor
자꾸 작아져 가는 목소린
– Ses küçülmeye devam ediyor.
이별을 말하지 못해
– Hoşçakal diyemem.
바보처럼 또 너를 불러
– Sana yine aptal diyorum.
오늘이 지나면
– Bugünden sonra
내일은 아무렇지 않은 듯이
– Yarın gibi değil, yarın gibi değil, yarın gibi değil, yarın gibi değil
너 없는 하루를 난 보내야만 하는데
– Günü sensiz geçirmek zorundayım.
아직 네게 해줄 말이 너무 많은데
– Hala sana söyleyecek çok fazla şey var.
우리 이별 앞에서 난 아무 말도 못해
– Ayrılmadan önce bir şey söyleyemem.
너무 사랑하는데
– Seni çok seviyorum.
너를 보내줘야 하는게
– Beni bırakman için sana ihtiyacım var.
자신이 없어 모든 게
– Kendimi yok. her şey.
떨리는 내 손이
– Ellerim titriyor
자꾸 작아져 가는 목소린
– Ses küçülmeye devam ediyor.
이별을 말하지 못해
– Hoşçakal diyemem.
바보처럼 또 너를 불러
– Sana yine aptal diyorum.
오늘이 지나면
– Bugünden sonra
내일은 아무렇지 않은 듯이
– Yarın gibi değil, yarın gibi değil, yarın gibi değil, yarın gibi değil
너 없는 하루를 난 보내야 해
– Günü sensiz geçirmek zorundayım.
바보같은 미련이 남아
– Aptal aptallık kalır.
혹시 내가 틀린 걸까 봐
– Belki de yanılıyorum.
맘이 자꾸 날 붙잡아
– Beni tutmaya devam et.
너를 불러
– Seni ararım.
멀어지는 손이
– Bir el uzaklaşıyor
자꾸 떨려만 가는 목소린
– Sesi titriyor.
이별을 말하고 있어
– Veda ediyorum.
울지 말고 내 얘길 들어
– Ağlama, beni dinle.
오늘이 지나면
– Bugünden sonra
내일은 아무렇지 않은 듯이
– Yarın gibi değil, yarın gibi değil, yarın gibi değil, yarın gibi değil
나 없는 하루를 넌 보내야 하니까
– Günü bensiz geçirmek zorundasın.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.